avukat halit çelenkin anlatımıyla
infaz anı...
ulucanlar cezaevi’nin avlusunda kurulan darağacı, başgardiyanın odasının penceresinden net bir şekilde görülüyordu. biz cezaevine geldiğimizde deniz bu odaya alınmıştı ve pencerenin tam karşısındaki koltukta oturuyordu. deniz’in biraz sonra can vereceği darağacı, tam karşısında duruyordu. hazırlıklar tamamlandıktan sonra deniz’i darağacına çıkardılar. infaz sürerken, odaya yusuf’u getirdikler. yusuf, pencereden deniz’in son nefesini verişini izledi. yusuf infaz edilirken de, hüseyin’i odaya getirdiler ve o da, yusuf’un infazını saniye saniye gördü. bunu kitabımda bile yazmadım, sadece yusuf aslan’ın, “duydum deniz’in sesini” sözlerine yer verdim. biraz sonra aynı darağacında ölecek birine, arkadaşının infazını seyrettirmekten daha ağır bir işkence olabilir mi?