uzak yakınlaşma
yürürlükten kalkmadı henüz
çocuk yaşta kadın olmak
ve her kadının içinden bir çocuk çalmak
...
gece vakitlerinde gel otur dizlerime
ansızın
sayfa sayfa çevirelim hayatı düşlerimize
yeni alınmış kitapların
okunmamış heyecanları gibi
çekilelim birbirimize sorgusuz
başım omzunun himayesinde dinlensin
bu ilk yüzleşme
dokun
dinsin canımın can çekişleri
iplk ucu yaşamlardan
bir insan neden yaşar nef(e)sini tüketerek
damla damla inerken saçlarımdan kan ter
alnındaki dudak izlerine birikti
kıpırtısızım
çatladığı toprağı çorak yüzüm
dudaklarını çek alnımdan
mevsimi geçmeden yağsın damarlarıma kan
ensemde nefesin kuru bozkır havası yüksek sancılardan esen
tren istasyonlarında tutulan akşam nöbetleri
kaçan trenin ardından savrulan bir kaç sayfalık kül
soğuk (r)ayların kucağına terkedilen çakıl taşları
çok uzaklarda bir kızın
ağzında alevlenen yeni yetme sözcüklerden arta kalan
yanında götür gözlerinde kalan yüzümü sana daha çok yakışır
soluk benizli çocuklar
kapalı kapılar ardında makamsız şarkılar söyler
uyku saatlerine
yangın yemiş yanında sokağın başıboş dualar salınır
yüzsüz köpekler saldırı hazırlığında
boynuma bulaşmış kan kokusuna
şimdi uyut yüreğini yarın elelrinde şehrime taş(ıy)acaksın
...
gelişine bir anlam veremedim
gidişine alışamadım
bekletme
aşkın kapı eşiğinde yaşayamıyorum
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?