bir haftasonuydu. milliyet sanat aldım hemen paketi karıştırmaya başladım. bakalım bu kez ek olarak ne vermişler diye. vcd formatında bir film vardı. "bir rüya için ağıt" yazıyordu filmin üzerinde. yine telaşlanmıştım. zira milliyet sanatın verdiği diğer filmlerden hiçbir şey anlamamıştım. hepsi sanatsal filmlerdi ve ben sanattan hiçbir şey anlamadığımı görmüştüm. bu filmde sanatsal bir şeyse "oynamıyorum lan" diyerekten filmi izlemeye başladım.
filmi seyretmeye başladım. bu kez anlayabiliyordum bir şeyler. hatta filmle parelel gidiyordu filmi algılayışım. sevindim. bir sanat dergisinin verdiği filmi anlayabiliyordum. oley!
film içine çekiyordu beni. bir ara gözlerimden yaş geldiğini farkettiğimde ilk cd bitmişti.
ikinci cdyi izlemek için sabırsızlanıyordum. sonu nasıl acaba? kız ne yapacak? adam ne yapacak? nasıl da enterese etmişti beni karakterler.
filmde kullanılan tekniğin ne olduğunu oldukça merak ediyordum. gerçekten de çok çarpıcı bir teknikti. tam bana göre... heyecanla sonuna kadar seyredip, bir tuvalete gidip geldikten sonra. başımın felaket ağzıdığını, stres bastığını, ellerimin titrediğini, acayip bir şekilde sinirlendiğimi farketmemle filmi tekrar seyretmeye başlamam bir oldu. tekrar... sevdiğim şarkıları da tekrar tekrar dinlemeye bayılırım lakin bir filmi tekrar izlemek...
...filmi rafa kaldırdım. tamam dedim, bu kadar seyretmek yeter. takmaya gerek yok, hem ben uyuşturucu falan da kullanmıyorum, o hayatlar bana da ait değil. kendi halinde bir insanım. takacak bir şey yok!
nasıl yok ya?
...film sonra moda oldu. klişe bir laf ama gerçekten de öyle oldu. birkaç kişiye verdim filmi alın da seyredin "adamlar ne yapmış" görün diye. seyredenler "iyiymiş" deyip geçiştidiler.
sadece iyi mi? hiç mi bir şey hissetmedin?
-ne abi... film işte. güzel yani.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?