bir ahmet telli klasiği:
yine bir duman çöktü sokağa, kent tutuştu 
bütün sığınaklarda seni arıyorum, nerdesin 
aklıma dökülen hatıralar hattında bir yangın 
bir çarpraz ateş başlıyor,newroz diyor birileri 
dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim 
bugünse ateş altındayım, 
hatıralarımı yazma 
bir rüya görüyorsun, terlemişsin sırılsıklam 
vurulup düştüğüme inanmak istemiyorsun 
bir kente girişin provası oluyor oysa ölümüm 
veis yok, bir misillemedir bütün hatıralarım 
yalnız yıkık bir duvar var karşıda, 
ve bir kadının cesedi üstünde 
uçuşup duruyor takvim yaprakları 
seni bekliyorum orda, meydan saatinin altında 
bir james dean filmine gideceğiz gelirsen 
cehennem hızıyla çarparken mutsuzluğun çelik zırhına 
soluk soluğa yaşanacak tüm imkansızlıklar 
boyle olmalıydı ve oldu işte diyecek oğlum 
babamsa bir ağıta benzeyecek, küllerimi avuçlarken 
bütün köprüleri dinamitledim ve geldim işte 
bir kente girmemiz nasıl gerekiyorsa öyle 
apansız çıkmalısın karşıma 
ki unutulmuş bir haykırış olmalı dünyaya 
seninle her karşılaşmamız 
mağlubuz, 
durmadan kazanan bu hayat 
basit bir üçkağıtçı sadece, bir sahtekar 
beşbenzemezle rest çekiyorum 
ama o biliyor bunu ve çekiliyor oyundan 
yokum diyor 
dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim 
bugünse ateş altındayım, hatıralarımı yazma 
hatıralarımı yazma, 
tarih sanıyor birileri
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
