ben en buyuk salaklıkları hep asık oldugumda yapıyorum. ilk asık oldugum zamanlarda yaptıgım salaklıgın, sakarlıgın ise emsali yok. bir gün sirketin cafesinde kahve iciyoruz karsilikli. duygular itiraf edilmis. angeliquein akli bi karis havada, ayaklari yerden kesilmis, hicbir uzvuna, reflekslerine hakim olamiyor. ayni burhanin karsisindaki makbule gibi. neyse lafi uzatmayayim anladiniz siz modeli: sonra angelique kahvesini agzina götürüyor ve bir yudum aliyor, daha dogrusu aldigini saniyor. o anda masaya biraz kahve dökülüyor. lanet olsun ki bunu sevilen de görüyor ve "agzin biraz daha geride" diyor. megerse angelique kahve fincanını dudagina degdirmeden devirivermis. iciyorum sanmis. yer yarilsa da icine girsem yok olsam dedigim ender anlardan biridir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?