cola turka

amerika’nın ırak ve afganistan’daki işgalinin iyiden iyice derinleştiği günlerde, fırsat kollayıp piyasalara daldırdığı ; kanımca çokça acemi bir reklam politikası ile yola çıkan ülker içeceği.

ilk çekilen reklamlarında cola turka’nın-coca-cola ve pepsi gibi artık bu sektörün alfabesini ezberlemiş markalarıyla açıktan açığa horozlandığını görmekteydik.oluşan anti-amerikancı havadan yüz bulup ,sektöre yeni giriş yapmanın verdiği heyecanla da ard arda ,çok iddialı reklamlar çektirdi.kalkıp en amerikan adamı da milyarlar harcayarak reklamlara kattı.1.ve 2.ligden 20’ye yakın futbol takımına cola turka formaları giydirdi.bu kadar iddialı olunca da insanlar ister istemez çıkarmış olduğu ürünün en az bir coca cola kadar kaliteli olmasını beklemekteydi.ne var ki ’’ağzına bir yudum cola-turka alan birinin’’daha ilk seferde büyük hayal kırıklığına uğradığını söylemek sanırsam çok da abartılı bir yorum olmaz.

reklamcılıkta ’’ haddini bilmek ’’diye bir kural vardır.ve yeni saldığınız ürüne ,reklam çekmemek gücünü abartmaktan çok daha etkili bir yol olur çoğu zaman.yıllar önce tekfenbank’’ bize de bekleriz’’ sloganıyla yola çıkmıştı.
bu ;haddini bilen,ne yaptığını bilen bir tutumdu.ve bence çok da başarılı bir çalışmaydı bu.yine mecca kola da ülker gibi başladı bu işe ancak ona buna şaklabanlık yaptırarak değil, ’’ iç ama kendin için ’’diye bir sloganla.bu güzel çalışmanın payını da gayesiyle aldı.ülker’in unuttuğu şey de bu sanırsam ki .halen fenerbahçe,beşiktaş gibi sorumluluğu büyük takımlara da cola turka forması giymek uğraşında.
gönül isterdi ki cola turka’mız da iyi olsundu,güzel olsundu,bizler de az,buz paramızı da onun bunun kesesine bırakmasaydık.şu sıcak günlerde ’lıkır lıkır’ içebilseydik.