sinira vuruyorum, sinirsiz vuruyorum
i
öncesi diyarbekir o benim en esmer çocugum
üstümüzde agirbasli bir gökyüzü
ötesi siverek düzü, çermik daglari
kahverengi bir hüzündür mazidag
alnidir öpülesi alninda konaklar öksüzlügün
ii
kendi katline ilismis
vay benim sürgün ömrüm
sonrasi intihar kokan bir sevda
u ç u r u m l a r d a
(uçurumlar kendi diliyle anlatilir...)
*
düsecektim ya, sanki sen atildin birden boynuma
göge yaz: uçurumlar da aldatilir
kaniyorsa kan revan, ömrün...
uçurumlarda yasli ülkeler aglatilir
iii
bir güldür benim ülkem
uslanmaz
ve sularin kendi gövdesini
yollarini süngülerin
rahmetini buzullarin kestigi
iv
daha
sinira vuruyorum / sinirsiz vuruyorum
ey ülke rahmine al ve yeniden dogur beni
ben de o sarkinin girisindeki
sözlere vuruyorum / apansiz vuruyorum
...
bu yüzden, sesim,
simdi yakilmis defterlerdeki...
v
tartilsam agirligimca hüzün gelirdim
artarken gecede siren sesleri
ben de cinayetlere sinamistim gövdemi
soyunmustum bütün mavi gömleklerimi
kapimda kul
ve yaftali cinayet bekçileri
sesim
bu yüzden
o eski ölümlerde kan lekeleri
sesim
agirligimca zincirlerdeki...
vi
(bakarken bir gülüs uzatti yurduna
paramparçaydi...
parçalarini kursunlar kovaliyordu!)
bu yüzden
daha
ölüme vuruyorum / ölerek vuruyorum
sesim
firtina sonrasi karaya vuran cesetlerdeki
sesim
o kanli gömleklerdeki
bundandir faili meçhul bir cinayetim
/b u l u n b e n i m k a t i l i m i ! . . /
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?