eski sevgilide kalanları anlatan guzel bir şiir.
açıldı ömrümün haritası 
bir omzu düşük ağır delikanlı 
ey ali munzur, ey dağların kartalı 
sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran 
ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası 
ey ali munzur, ey dağların kartalı 
benim ömrümde, bir kırlangıç ağıdı vardır bildiğim 
benim ömrümde, tel örgüler kuşluk ayazında 
kör karanlık yağlı kurşun 
birde yanık türküsü anamın 
her biri bir başka seherinde güz dönümümün 
vurup gitmiştir sessizce oğulları 
şu gurbet denen şu belalı buğ yılanı, şu bilinmez sefere 
benim ömrümde, bir ırmak vardır 
durup önünde taş yüzdürdüğümüz ak köpüklerinde 
sesine sesimizi kattığımız 
ve anamızın patiskadan biçtiği uzun donlarımızla 
bir turna balığına gençliğimizi sattığımız 
aylandığımız, 
adamdan sayılıp delikanlı halaylarına karıştığımız 
yıldızların altında, dam bacalarında aşık attığımız 
benim ömrümde, yarı çıplak popil delikanlısı ortalığın 
yağmurların sevdalısı ve parlayan yusuftutan kuşları 
benim ömrümde, mor menekşe 
yediveren gülleri ve böğürtlen 
birde sen! 
içime işleyen ah sen! 
ondokuz yaşımın 
ve ırmağımın 
ve toprağımın hakkına birde sen! .. 
bulutlarıma kına yaktığım sebebin 
namerd olayım sevmedim hiç kimseyi böyle bu kadar! .. 
ya da sevemedim 
ey ali munzur, ey dağların kartalı 
sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran 
ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası 
bu da bir gurbettir yıkar adamı içine 
bu da bir rivayettir, on iki yıl bilmem kaç bin gece 
bir türkü sesinde.. 
dumanlı dağları duman kaplamış 
yine mi gurbetten kara haber var? 
seher vakti bu yerlerde kimler ağlamış? 
çimenler üstünde gözyaşları var.. 
benim ömrümde.. 
şimdi vur, vur içine onca talanı 
onca sevdayı vur, vur ali munzur 
bu sol yandaki hicran yarası öyle çok ki.. 
benim ömrümde çiçeğin bozamadığı 
karanlığın düşemediği yüzüm 
bana mahsus kor ayazda üşüdüğüm 
hercanın yeşili, cemilin üzüm gözlü güzeli 
ve hüzün yaprağını dökende dut ağacın 
kalbime bir gül dikeni, fikrime sevda batanda. 
kemahın istasyonuna doğu expresi demir atanda 
murat suyu fırata karışır üç gün üç gece kan akanda 
ben belki bin gece sayanda gurbet akşamlarında yıldızları 
emanetime iyi bakasın köylü kızı 
o elinde tuttuğun kanayan şey ali munzurun kalbinin yarası 
benim ömrümde, yarı çıplak popil delikanlısı ortalığın 
yağmurların sevdalısı 
ve parlayan yusuftutan kuşları 
benim ömrümde, mor menekşe 
yediveren gülleri ve böğürtlen 
birde sen! 
içime işleyen ah sen! 
ondokuz yaşımın ve ırmağımın ve toprağımın hakkına 
birde sen! 
bulutlarıma kına yaktığım sebebin 
namerd olayım sevmedim, hiç kimseyi böyle bu kadar 
ya da sevemedim. 
ey ali munzur, ey dağların kartalı 
sağ yanım bıçak yarası sol yanım hicran 
ve emanet kalmıştır bir köylü kızında kalbimin yarası 
açıldı ömrümün haritası..
ibrahim sadri.
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
