şu diziyi izlemeyen adamla muhabbet ederken, hangi diziyi ne kadar övdüğünü dikkate almayınız. bsg'yi izlemeyen, güzel dizinin neye benzediğini bilmez. o yüzden size bir dizi için güzel diyecektir, bsg izlemiş bir bünye önüne koyulanı izlemez. izleyemez.
bir de şu adam var bak. "aga uzay gemisi var, robotlar var işte. bilim-kurgu bu olum. ben sevmem" gibi söylemlerde bulunan adam. siz ona laf anlatacaksınız, bsg şöyle mitolojik unsurlar içeriyor, böyle kurgusu var, şöyle insanı konu alıyor, böyle psikolojik çöküşler-tırmanışlar var, toplum ve politika üzerine şunları anlatıyor, din tarihi'ni şöyle eleştiriyor... yok, olmayacak. tutacak bsg'yi star trek ile karşılaştıracak.
tamam olay genel olarak uzayda geçiyor, hani uzay gemileri var, cylonlar var. ama salt bilim-kurgu derseniz, kobol tanrıları çarpar.
belki bi ara uzun bi girdi de bu başlığa. o zamana dek şu güzel, anti-militarist söz öbeği *peh* dursun şurda.
"ıt's all so pointless. we kill them, and they kill us, so we kill more of them, so they kill more of us. what's the point anymore?"
şaka şaka
lieutennant kara "starbuck" thrace: permission to speak off the record?
tigh: granted.
starbuck: you're a bastard.
"so say we all"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?