pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan idiler, 
herbiri aşikâr etmişti zamirin. 
gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu, 
encam 
            tavı gelmiş demirin.
vadenin irişip çattığını bildiler, 
kavaklar titreşip yere eğildiler, 
ve çınar ağaçları 
                    gördüler haykıraraktan, 
köklerinin yılan ölüleri gibi 
                                 koptuğunu topraktan.
pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan idiler. 
kızıl kanatlı kuşlar kayalarda 
                                                 hazırdı atlamaya. 
vadenin irişip çattığını bildiler, 
kabardı, köpüklendi dalgalar 
                                          başladılar çatlamaya.
gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu. 
ve rûzigâr 
                  yükseldi ağır ağır, çoğaldı gitgide 
birikti, birikti ve ânı-vahitte 
«ah edildi derinden 
  yer oynadı yerinden,» 
yıkıldı köprüler kemerlerinden, 
yazılı taşlar kapandı yüzükoyon.
bu dem kıyamet demidir, 
bu, buhara inkılâbıdır kaynayan suyun...
                    
                    
                    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
