emrah serbes’in hikayem paramparça adlı kitabında yer alan metin.
"her şeyi anlamak zorunda değiliz. kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi ağaç? bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını? kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan. ama zaten her şey yolunda giderken kim sevebilir? bizi bir araya getiren sebepler ayıran sebeplerle aynı. ama şimdi bunlar biraz hüzünlü konular, özet geçelim.
cep telefonu ışığında ameliyat yapan doktorlar var afrika’da, ben burada kapıyı açamıyorum. ben burada o kadar ciddi konuşuyorum ki şaka yaptığımı zannediyorsun. oysa kanamak da bir gülüştür yeryüzünde.
hayatımızı değiştirecek insanlar sessiz sedasız geçtiler yanımızdan. onları görmedik, yoktu kara atları. ne öğrendik onca bulmacadan: çinekop, lüfer balığının küçüğüdür. resimdeki şarkıcıyı yolda görmüştük bir seferinde; sıhhıye köprüsü altında, o mahşer yeri provasında. çok daha fazla şey öğrenmiştik.
bazen bir hikaye tutuşmuş iki eldir, kenetlenmiş on parmaktır. şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir? yağmur ne demektir, terk ne demektir? işte o zaman anlayacağız yeniden gitmek ne demektir."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?