bir aşk söyleminden parçalar

deus ex machina
roland barthes’ın tüm yalınlığı ve içtenliğiyle bir aşığı konuşturduğu kitabı.
eğer aşıkken okuyorsanız fena eder adamı. fena eder, o kendisinin de hissettiği "aşağı" durumu öyle bir betimler ki.. ama yine de "aşık olma"nın yüceliğine dokundurur tüm söylediklerini. çünkü öyledir. bir anlamda tüm bu duygu durum bozukluğunu, sapkınlığı, genel tabirle "delirtici" olanı aklar. öte yandan "öteki"den yalnız başına hiç bahsetmez, konuşan kişi "aşık"tır ve öteki ancak onda değerlendiği için öteki’nin yansıyışından, aşık kişi tarafından algılanışından söz eder salt. ve diğer tüm 3. kişiler bu algı üzerinde etkisizdir, hatta "öteki" bile. onun aşkının açıklığı, kapalılığı, histerisi, çekingenliği, taşkınlığı, bencilliği, cömertliği, çelişkileri ve hatta ikiyüzlülüğü vardır. tüm bunlar içinde aşık öznenin edilgenliğinden, elinde olmayaşından bahseder ama aynı zamanda onun bu bilinci taşıdığını söyler ve iradesini yok saymaz.
o "sürdürüyordur", isteyerek ve elinde olmayarak.

ben ki aşk’ın anlatım çabasına giren metinlerden zerre hazetmem, ama alışıldık kalıplardan uzak ve gerçekliğe dayanan bir aşk söylemi bu kitap.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol