jean baudrillard

mariomusunsen
günümüz düşünürlerinin en etkileyici isimlerinden biri olan jean baudrillard, genellikle simülasyon, yığınların zihniyeti, öteki ve tüketim kavramları üzerinde durmuştur.

özellikle yazılarında simülasyon ve simülakrlar kavramlarını içselleştirmiştir. körfez savaşı öncesinde aslında savaşın olmadığını öne sürmüştür ve savaş bitiminde haklı olduğunu savunmuştur. aslında insanların bir şey uğruna savaşmadıklarını, görülenin sadece televizyondaki yansımalar olduğunu savunmuştur. yani aslında savaş yoktur, televizyondaki görüntüler vardır. bunlar sadece bizi o dünyada yaşatmaya yarar. bu açıdan baudrillard’ın düşünceleri çok önemlidir. ayrıca televizyonun simgesel olması açısından görüşleri pierre bourdieu ile hemen hemen aynı doğrultudadır.

baudrillard aynı zamanda ’ideal’ olana da değinmiştir. görülenin hiçbir zaman gerçek olmadığını, bu gerçeklerin sistem tarafından belirlendiğini hatta bir adım ötesinde,bizim de aynı güçler tarafından şekillendirildiğimizi savunmuştur.

"düşlediğiniz beden sizinkidir." çıkış yeri mutlaka herhangi bir sütyen olan bu şahane totoloji "kişiselleşmiş" narsisizmin tüm paradokslarını bir araya getirir. sizin için ideal olan göndergeye yaklaşarak, gerçekten kendiniz olarak toplumsal buyruğa daha iyi boyun eğer ve dayatılmış şu ya da bu modele daha uygun olursunuz. şeytansı bir kurnazlık mı, yoksa kitle kültürünün diyalektiği mi ? ( baudrillard, 2010, 113)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol