bir mevlevi, bir halveti bir de bektaşi dervişi yol kenarında
otururken önlerinden hoş bir hanım salınarak geçer.
mevlevi baba arkasından bakarak:
ateş-i aşkınla dil-hûn olan bir zedeyim ben ,
kaldır nikabını seyreyleyim gül yüzünü ben" der.
halvetî baba altta kalmaz, meşhur beyti patlatır:
o gül endam bir al şale bürünsün yürüsün.
ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün, yürüsün "
sıra bektaşiye geldiğinde:
ohhhh göte bak"
refikleri irkilirler:
e oldu mu baba erenler....?"
bektaşi babası:
a canlarım, sizin de dedikleriniz,
dönüp dolaşıp oraya gelecek ya....!"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?