ortaçağ italyan yazarlarından boccaccio’nun 1339-1353 yılları arasında yazdığı decameron 100 öyküden oluşan bir külliyat. kurguya göre, yedi kadın ve üç erkek, veba salgınından kaçmak için bir şatoda yerleşirler. zaman geçirmek için her gece her biri bir öykü anlatır. böylece, on gün boyunca birbirlerine 100 öykü anlatmış olurlar. esasen yunanca bir kelime olan decameron da “10 gün” anlamına geliyor.
decameron öyküleri, cinselliği tabu sayan anlayışı şiddetle eleştiren bir içeriğe sahip. tuhaf fanteziler, yasak ilişkiler öykülerin ana teması. insanoğlunun en temel gereksinimini birtakım tabularla boğmanın acı sonuçlarını ortaya seren bir kitap bu. kitaba göre iki acı sonucu var cinselliği tabulaştırmanın : birincisi, ahlaksız davranışları yok etmek yerine çoğaltması. ikincisi ise insanları temel ihtiyaçlarını gidermek için “ikiyüzlü” davranışlarda bulunmaya zorlaması.
decameron salt cinsellik övgüsü yapan bir kitap değil kuşkusuz. bundan başka din adamlarının (katolik papazların) ikiyüzlülüğünü ve kişisel çıkarlarına olan düşkünlüğünü şiddetle eleştiren, böylece hümanizm ve aydınlanma akımına öncülük eden bir başyapıt.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?