çakmağı olmayan bireyin ruh hali iki boyutta değerlendirilebilir...
ilki; birey tribüne henüz girmemiştir...
turnikelerden geçtikten sonra maruz kalacağı polis aramasında çakmağı kaptırmamak için polislerin kontrol etmeyeceği bir bölge düşünmekte olan insanlara göre rahattır, kaybedecek bir şeyi yoktur, polis onu istediği kadar arasındır...
ikinci boyutu ise maç bitimine çok az zaman kala tribünde bulunan ve çakmağı olmayan bireyin içine girdiği ruh halidir...
maç bitiminde (hele ki ev sahibi takım taraftarıysa) polisler taraftarlardan tribünü bir an evvel boşaltmalarını isteyecektir, fakat tellerde asılı duran pankartlar öylece bırakılmayacağından pankart sahiplerinin pankartları indirmesi gerekmektedir...
çakmağı olmayan birey uçmasın diye pankartını maç öncesi kör düğümle tellere astığından pankartı sökmekte epey zorlanmaktadır ve ne yazık ki ipleri yakıp bu pankart sökme işlemini rahatça gerçekleştirebilmesini sağlayacak bir çakmağı yoktur...
polisin "hadi arkadaşım, biraz çabuk olalım" şeklindeki çıkışlarına maruz kalan bireyimiz stada girerken yaşamamış olduğu sıkıntıyı şimdi yaşamaktadır...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?