sanatin brüksel metrosuna girişi:
atmışlarda yer altı ulaşımı şekillenmeye başlandı. temel düşünce açık, hayat dolu ve orijinal atmosferler yaratmaktı. yolcuların sadece gelip geçtikleri bir yer olarak düşünülmesinden öte yaşayan ve yaşatan bir çevre oluşturmak, günlük rutin içinde bir renk sunmak, hayatı daha güzel ve anlamlı hale getirmek için sanat ve metro istasyonlarının birlikteliği fikrini ortaya koyup bu doğrultuda çalışmalar yapılmıştır.
muhteşem-ulu-asil malzemeler kullanılarak konforlu-lüks-etkileyici mekanlar yaratılması düşünüldüğü anda tasarımcılar asıl önemli olanın sanatla iç içe olunması gerektiğini vurgulamıştır. ve ardından çalışmalar bu yönde ilerlemiştir. bu fikrin arkasında aynı zamanda sanatın sadece müzelerde, özel koleksiyonlarda, finans merkezlerinde, sanat galerilerinde olmasının da eleştirisi yapılmış ve halkla sanatı birbirinden ayırmamak, daha da kaynaştırmak gerekliliği vurgulanmıştır. modern çağda sanat insanın olduğu her yerde olmalıdır denilmiştir.
bugün brüksel metrosu yaşayan bir müze olarak adlandırılır. inanılmaz sayıda çok eser platformlarda, bilet alma alanlarında, koridorlarda, metro girişlerinde konumlanmakta ve izleyicilerini selamlamaktadır. elbette sadece sergileme değil aynı zamanda kendisi sanat eseri olarak inşa edilmiş metro istasyonları da bulunmaktadır. bu eserler aynı zamanda çok iyi bir biçimde korunmakdadır.
sanatın metroya girmesi ile metro başlı başına sanata dönüşmüştür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?