ben bir gün bunu gördüm...
bir bilgiç vardı vakti zamanında.bildiği,öğrendiği çok ama çok şey vardı,anlatacak,paylaşacak onca şeyi vardı hayata dair.
bilgiçti onun adı.konuşuyordu,öğreniyordu,öğretiyordu sürekli.yaşadığı güzel şeyler vardı,sevdiği ve sevmediği şeyler vardı.’anlatacağı çok ama çok şey vardı’.
bir gün sırlar kapısına doğru yol alıyordu,bildiği ne varsa anlatacak,kendi dilinden anlayacak başka insanlarla buluşacaktı orada.sen de bizdensin dediler orada ona,hoşgeldin dediler.içlerinden gelmezse de kuru bir merhabayı esirgemeyeceklerdi ondan.sevinmişti o da,çok sevinmişti.bildiği ne varsa,gördüğü ve görmediği,yaşadığı ve yaşamadığı,iyi,kötü,güzel,çirkin her bir şeyi paylaşacaktı onlarla.hakkında bilmiş olduğu çok şeyi vardı nasılsa.anlatmaya başladı bildiklerini bir bir.durmadan anlatıyordu.heyecanlıydı,çocuksuydu, belki biraz da.’’bilgiçti onun adı’’.
ben bir gün bunu gördüm...
söylediği şeyleri yalanladılar,hakaret ettiler,yazdılar,çizdiler,dalga geçtiler.
ben bir gün bunu gördüm...
maskeleri düştü gene.’’hoşgeldin diyenler defol dedi bu kez’’.
ben bu hikayeyi bir gün daha duymuştum sanki.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?