3 ekim
uzun ve gereksiz bir gerginlik günü: üssümüz olan kampa gitmek üzere yola çıkmıştık ki, urbano geldi ve birkaç köylünün, "dün gece sözü geçen adamlar işte bunlar" dediğini duyduğunu bildirdi. doğru bir habere benzemiyordu bu, ama ciddiye alır göründüm ve susuzluğumuzu gidermeden, askerlerin geçtiği yola hakim bir tepeye tırmandık. günün geri kalan saatleri tam bir durgunluk içinde geçti; karanlık basarken tepeden indik ve su acı, kap yağlı olduğu halde pişirdiğimiz kahvenin lezzetine doyum olmadı. bu kapta daha sonra orada yemek için hamur ve götürülmek üzere tapir etiyle pilav pişirdik. bir keşif yaptıktan sonra, saat 3te yola çıktık. chacoyu kolaylıkla atlatıp seçtiğimiz boğaza ulaştık. su yoktu, fakat askerler tarafından keşfedildiğini gösteren bir ize rastlamadık.
radyo iki kişinin tutsak edildiğini bildirdi: antonio dominguez flores (leon) ve orlando jimenez bazan (camba). bu sonuncusu orduya karşı savaştığını kabul ediyor, ama diğeri başkanın sözüne güvenenerek teslim olduğunu söylüyor. her ikisi de, fernando ile ilgili birçok bilgi vermişler, hastalığını anlatmışlar. daha da kamuoyuna açıklanmayan neler neler söylemişlerdir kimbilir. iki kahraman gerillacının öyküsü böylece sona erdi.
debrayin, provakatör bir öğrenciyle yaptığı cesur konuşmayı dinledik.
yükseklik 1360 metre.
*
25 nisan
kara gün. saat 10da pombo gözetleme yerinden gelip 30 askerin küçük eve doğru ilerlediğini haber verdi. antonio gözetleme yerinde kaldı. hazırlandığımız sırada koşup baktı, askerlerin 60 kişi kadar olduklarını ve daha gelenlerin bulunduğunu söyledi. gözetleme yerinin yetersiz olduğu artık ortadaydı; bu yer olayları önceden haber almamıza elverişli değildi. kampın giriş yolunda, o andaki olanaklarımızla pusu kurmaya karar verdik. alelacele akarsuyun kıyısında, 50 metre görüş uzaklığı olan küçük, dik bir yokuşta mevzi aldık. urbano, miguel ve ben otomatik tüfeklerle yerleştik. doktor, arturo ve raul sağı tuttular, görevleri kaçışı ve o yönden ilerlemeyi engellemekti; rolando, pombo, antonio, ricardo, julio, pablito, dario, willy, luis, leon onları yandan bastırmak için akarsuyun öbür yanında mevzi aldılar. inti, sel yatağında kaldı, oraya sığınmaya kalkışanlara saldıracaktı. nato ve eustaquio gözetlemeye geçtiler, ama ateş başlar başlamaz çekilmelerini emrettim; el chino, kampı korumak için artçı kaldı. elimdeki yetersiz mevcuttan üç kişi eksilmişti: kaybolan pacho, onu aramaya giden turna ve luis. (sayfa 103)
çok geçmeden düşman öncüleri göründü. bunların üç alman çoban köpeği ve kılavuzdan kurulu olduğunu görmek bizi şaşırttı. hayvanların sinirli bir görünümü vardı, ama bizim oradaki varlığımızı sezmişe benzemiyorlardı. yollarına devam ettiler; ilk köpeğe nişan aldım, ama vuramadım, namluyu kılavuza çevirdiğim sırada m2 tutukluk yaptı. miguel başka bir köpek öldürdü ya da bana öyle geldi ve artık kimse pusuya girmedi. ordunun böğrüne aralıklı atışlar başladı. ilk arada urbanoyu geri çekilmeleri emrini iletmeye gönderdim, fakat rolandonun yaralı olduğu haberi geldi.biraz sonra getirdiler; çok kan kaybetmişti ve plazma verilirken öldü. kurşun oyluk kemiğini delmiş, atardamarlara ve sinirlere ulaşmıştı; daha birşey yapmaya fırsat bulamadan tüm kanını kaybetti. gerilla en iyi üyesini ve aynı zamanda temel taşlarından birini kaybetmişti. çocuk denecek yaştan beri arkadaşımdı. istilaya kadar 4üncü kolun habercisiydi ve bu yeni devrimci serüvene de katılmıştı. bu adsız ölü hakkında, gelecek için kalıplaşabilecek söz olarak şunu söyleyebiliriz: "senin küçük, cesur yüzbaşı bedenin, sert görüntüsüyle sonsuzluğa kadar yaşayacak".
daha sonrası ağır bir geri çekilme harekatı oldu. rolandonun (san luis) cenazesini de beraberimizde taşıdık. pacho bize daha geç katıldı. yanılmış ve cocoya katılmış, bu yüzden dönüş bütün gecesini almış. saat 3te cenazeyi ince bir toprak tabakasının altına gömdük. saat 16da benigno ve aniceto geldiler, ordunun pususuna (daha doğrusu bir karşılaşma) düştüklerini; sırt çantalarını kaybettiklerini anlattılar. ama sağsalim kurtulmuşlardı. olay, benignonun hesabınca, biz nacahuasuya vardığımız sırada olmuştu. işte, iki çıkış yolumuz da kapanmıştı ve artık tepelere tırmanmak zorundaydık. rio grandeye doğru gitmek iki yönden iyi değil. ilk olarak, bura doğal bir çıkış yoludur ve ikinci olarak, bizi henüz haber alamadığımız joaquinden uzaklaştırır. akşam, yolun nacahuasu ve rio grandeye doğru ikiye ayrılan yerine vardık ve orada uyuduk. grubumuzun tamamlanması için coco ve cambayı da orada bekliyeceğiz.
harekatın bilançosu son derece olumsuz, rolando öldü; yalnız bu değil, orduya verdirdiğimiz kayıp da olup olacağı iki adamla bir köpek. durumu iyi inceleyememiştik, nişancılar da düşmanı görmüyorlardı. gözetleme yeri de çok kötüydü, bu yüzden önceden hazırlanmamıza yeterli değildi.
bir helikopter, papazın evinin yanına iki kez indi, sanırım bir yaralıyı almak için. uçaklar eski mevzilerimizi bombaladılar; bu da onların hiç ilerlemediklerini kanıtlıyor.
*
25 mart
gün, olaysız geçti. leon, urbano ve arturo, ırmağın her iki kıyısına da egemen olan bir noktaya gözlemciliğe gittiler. öğleyin marcos pusudaki yerinden çıktı ve herkes asıl pusunun bulunduğu yerde toplandı. saat 18.30da, bütün gerillacıların önünde, yolculuğun ve anlamının bir analizini yaptım. marcosun hatalarını eleştirdim ve onu görevinden alıp öncü gücün önderliğine migueli getirdim. ayrıca paco, pepe, chingolo ve eusebioya, çalışmadıkları taktirde kendilerine yemek ve sigara verilmeyeceğini ve eşyalarının alınıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılacağını duyurdum. kollenin gelip görüşmek istediğine de işaret ettim; burada bulunan gençlik kolu üyelerinin kovulmasının sözkonusu olduğu şu sırada bu geliş çok isabetliydi. önemli olan olaylar, olaylarla doğrulanmayan sözler boş. eğitime ve ineğin aranmasına başlamalarını söyledim.
pedro ve doktorla konuştum, onlara, gerillacı niteliğini yarı yarıya kazanmış olduklarını müjdeledim, aynı şeyleri apolinara da tekrarlayarak moralini yükselttim. nvalteri, yolculukta kendini koyvermesi, savaştaki tutumu ve uçakları görünce korkuya kapılması nedeniyle eleştirdim. hiçbir tepki göstermedi.
el chino ve el pelado ile bazı ayrıntıları belirttik ve fransıza da durumun sözlü bir açıklamasını yaptım.
toplantıda gurubumuza "bolivya ulusal kurtuluş ordusu" adını verdik. (çatışma hakkında bir bildiri yayınlayacağız.)