hüznen bekâr sayılıyordum nüfus cüzdanımda. kemik yaşıma baktılar, "bir yaş yükselticez şimdilik, sonra azar azar arttırırız." dediler. bekârlık sultanlıktı o zamanlar. yavaşça ve hızla kadınlar geçti otobanımdan. lastik izleri mevcut halâ. ense kökümde, boynumda, dudaklarımda, oramda, buramda.. sakindim.ne de olsa azar azar yükselteceklerdi yaşımı. hüznen de bekâr sayılıyodum. etrafımda uçuşan kelebeklere inat "kayıp"ı bulmaktı niyetim. ne hacet?.. o beni buldu. "uçmayı öğrendim, geliyorum" dedi. uçtum. bağırdım sarayımın balkonundan tüm tebâma..tepindim, zıpladım.. "uyanın ulan,geliyor!" dedim. bütün hizmetkârlar uyansın,bütün şehir hazırlansın istedim. pierre papyonunu düzeltsin, kordon fermuarını kapatsın, sancaklara al bayraklar çekilsin, biri şu masaların üstünü silsin..! geliyor ulan, geliyor!
süzülerek indi sürünerek geldiğim vasıtama. gölgelerinden arınmış peri kızı edasıyla sükûnetini korumak niyetindeydi,belli. . "geldin demek ha?" inanmak güçdü benim için. öyle yada böyle bana verilmiş en kıymetli hediyeydi o ana kadar. havadan sudan meselelerden bahsetmemiştim hiç. havayı kovdum, suyu içtim. o anda bir ışık üzmesi kapladı her yerimizi ve bizi bir zindana attı. her ırktan yaratık vardı burda. dev anaları, gulyabaniler, hortlaklar, iskeletler, kemikler.. ama o aldırmıyordu. yaratıkların iniltileriyle dans ediyordu. gözlerini kapatmıştı. beni de kattı dansına. "ama ben dans edemem ki.." dans etmiyorduk. bu bir ayindi. arınıyorduk.. sonra parlamaya başladı. ışığı kör etti gözlerimi. göremez oldum. uyandığımda morgdaydım. ölülerden göz arıyordum kendime uygun. ah bir bulsam.. o anda biri boynunu kıpırdattı. soğuk bedenini hissedebiliyordum. "ben tanıyorum onu, kıymetlimizz o bizim.." dedi. hep bir ağızdan tüm ölüler onay verdi. hepsi tanıyordu onu. ben de tanıyordum. ben de ölüydüm. utanıyordum. sırt üstü yattım raflardan birine, örtüyü yüzüme kadar örttüm. yetkililer kemik yaşıma baktılar. "kim yükseltti bunun yaşını?" dedi yaşlı olan. "bilmiyoruz hocam, görünen o ki bir yanlışlık var."..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?