altın günü’nden sıkılıp bünyesinde yazarlık yapan bireylerin olduğunu düşündüğüm sözlüktür. bu spesifik benzetmenin kaynağı nedir eminim merak ediyorsunuzdur. şöyle ki;
altın günü olarak adledilen toplantılarda her hafta bir kişinin[kadın/erkek ayrımı yapmıyorum ki oo angelus seksist bir yaklaşım tarzını savunuyor demeyesiniz] evinde toplanılır.
sözlükte de böyledir, tek farkı her hafta yerine her gün toplanılmasıdır.
altın gününde her hafta sıra ile bir kişinin evinde toplanılır.
sözlükte ise her gün sıra ile bir yazarın başlığında toplanılır.
altın gününde o bir kişinin evinde toplanıldığı vakit herkes evinden kısır, zeytinyağlı yaprak sarması, içli köfte felan getirir "ikram" için.
sözlükte ise başlığında toplanılacak yazar hakkında işlem yapılmadan önce kısır, zeytinyağlı yaprak dolması veya içli köfte gibi başlıklara entryler girilerek sözlüğün gazı alınır.
altın gününde yemeninin içmenin sonunda iyice şişen göbeklerden sonra kahveler içilirken belli bir kişiye odaklanan biriyler o kişi hakkında kendi aralarında fısır fısır konuşmaya, dedikodu kazanını kaynataya başlarlar.
sözlükte ise daha önce kurulmuş olan üçlü, beşli, sekizli ittifak başlığında toplandığı yazarın altına "şöyledir, böyledir, kıldır, yündür" şeklinde ne sözlüğe, ne sözlük bünyesindeki bireylere, ne de sözlükte sadece tesadüf eseri bulunan herhangi bir kişinin herhangi bir işine yaramayan "format dahilinde" entryler girmeye başlarlar. akabinde şahsım bu iki oluşumu kafasında, beyin kıvrımlarının derinliklerinde bir araya getirdiğinde bu tip şahane benzerlikler bulmaktan geri kalmaz malesef. o yüzden ne diyoruz? yapma canım yapma arkadaşım. evet.
ps: kafalarda oluşabilecek muhtemel soru işaretleri için belirtmek isterim ki şu güne kadar herhangi bir altın gününde bulunmuşluğum yoktur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?