beyaz kale

stella
bir doğulu ve bir batılı; insan bedenlerinde iki kültürün karşılaşması. önce, batının doğuyu küçümseyişi, bilgileriyle alay edişi, sonra bilimin evrenselliği, değişmezliği. en sonunda da dönüşüm.

doğu-batı farkı; anlatılan tamamen bu aslında, köle-efendi ilişkisiyle karıştırılmış yalnızca. burada bir sentez var, evet, ama aynı zamanda benzerlik, hatta aynılık var. aynıyız, fark yalnızca zaman dilimleri. geriden takip ediyor, birden öne geçiyor; geçtiğimizi sanıyoruz.

batının kalıntılarıyla, kısıtlı öğretimiyle, batılı gibi düşünülemiyor. bilimde, sanatta, şunda bunda.. gelecek, batıdaysa; batılıdaysa, onlar gibi olmak değil, "onlar olmak" zorundayız. hoca’nın venedikli’ye dönüşümünün açıklaması da bu. çok zaman sonra hatırlayacağım da sadece bu; ‘gibi olmak’ değil, ‘olmak’ çözüm.


bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol