beşinci mevsim

faten
düştü can evime dördüncü cemre
dünyayı üçüncü gözümle gördüm.
dörtyüz seksenbeş gün çekti bir sene
onaltıncı aya takvimsiz girdim.

aynalara baktım korku gösterdi
saatler her sabah kırkı gösterdi
namlular, nişanlar türk’ü gösterdi
hayatım boyunca hedefte durdum.

gül sundum yediler, koklamadılar
armağan can verdim saklamadılar
gittim... gelir diye beklemediler
kaybolan gölgemi yollara sordum.

getirdim yanıma ay’ı bir karış
ölçtüm ki dağların boyu bir karış
şehiri bir adım, köyü bir karış
damlada denizdir en küçük derdim.

savurdum, eledim, seçtim zamanı
yaprak, yaprak tel tel açtım zamanı
haftada üç asır geçtim zamanı
nerye gittimse zamansız vardım.

yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
yazık, kuklalara sığmadı sesim
yaşadığım şimdi beşinci mevsim
çağın çilesini sırtıma sardım





abdurrahim karakoç
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol