barış ve demokrasi partisi

tasarimharikasi
alacakları tavırda abdullah öcalan etkenini tekrar gözden geçirirlerse çok iyi olacak.

kürt aydınlarının tuhaflaştığı, daha doğrusu yol ayrımını belirleyemedikleri bir nokta var. apo’ya vefa borcu duymakla kürt halkının selametini aynı noktada tutuyorlar. devlet oligarşisiyle iç içe geçmiş bir düzende kürt hareketinin siyasallığını bu kadar ucuz ve sığ bir politikaya mahkum edemezsiniz.

elbette "öcalansız çözüm olmaz" diyen bdplilerin provokatif söylemler dile getirmek istedikleri, ilgi toplamak için bunları yüksek perdeden haykırıyor olmaları da bir ihtimal. ama bence ucuz. abdullah öcalan kanaat önderi olarak sıfırın üzerine çıkamayacak, yöntemsel olarak bırakın kendi çağdaşlarını evvelinde kır gerillalığını başarıyla uygulayan bir mahir, bir ibrahim kaypakkaya ya da harun karadeniz gibi olamayacak. kürtlerin "ezilen ulus milliyetçiliği"nden git gide uzaklaşıyor olmalarının nedeni de bu. dün statükoyu eleştirirken, bugün meclis çatısındaki bağnazlığa teslim oluyorlar.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol