çekilmezdir, her daim ağlamaklı olmasına, bir şeylere kırılmasına, alınmasına, içine kapanmasına alışık olmalısınız diyebilirsiniz belki..iyi de çocuk mu bu insan yahu. kendini biraz olsun tanıyan bir balık bunları başa çıkmasını da bilir. kırılmaz mı, alınmaz mı..tabii ki alınır, küçük bir söze, minicik bir harekete bile.. çünkü sevdiği onun için her şeyden daha önemlidir..sevgi onun için olmazsa olmaz, ona güç veren bir şeydir.. aşk konusunda hiç yüzeysel değildir balıklar, ve olamazlar da.. bu hassaslık da kırılganlığı getirir beraberinde. ama dediğim gibi; kendini biraz olsun tanıyorsa bu kişi, karşısındakini zor durumda bırakmamak için de elinde geleni yapar. belki saklar, belki susar ama yine de hep kendinden önce düşünür.. onu üzeceğini bildiği bir şeyi asla söylemez. eğer bir şeye alındı, sizi sıktıysa da gerçekten taşıyamayacağı kadar büyük olmalı o şey. çünkü o alınganlık, buz dağının görünen kısmı gibidir, sizin gördüğünüzden çok daha büyüktür aslında..
bunları bir kenara bıraktığımız zaman, bir balık erkeğinin sevgilisi olmak, kelimelerle anlatılamayacak birşeydir. hayatınız da belki hiç kimseden göremeyeceğiniz kadar sevgi, şefkat, ilgi, koruma vardır..sürprizlerle doludur her zaman..her an daha çok şaşırırsınız. "ya bu adam beni ne kadar çok seviyormuş.." demeye alışırsınız hatta.. ama bir gün gerçekten çok kırılırsa öyle bir bırakıp gider ki sizi..tek bir kelime söylemeden..içinde seller olsa da, bir damlasını göremezsiniz.. işte o an anlarsınız onun değerini...
edit: ama sonra çok özler, çok özler, çok özler.....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?