arafta kalmak

ikilem, muallak, kararsızlık, çelişkiler içinde olmak, yönsüzlük, boşlukta hissetmek kendini, arada kalmak; ne kadarda çok karşılığı var bu halin ve ne kadar çok işitiyoruz bu sözleri. hepsinden ötede bir anlam var bu yeni hallere; araf. arafta kalmak, yani arada. ne cennette ne cehennemde; cennet, hayranlık uyandırıyor. ama bedeli ağır. cehennem; ürkütücü ve korkunç oradan da uzak olmak gerek. kalan tek alternatif araf. en kötüsü; cennetin varlığını güzelliğini görmek uzaktan. orada olamamanın üzüntüsü. ve cehennemde ateşlerin içinde olmayışın verdiği ferahlık. bu duruma mutluluk desen mutluluk değil, üzüntü desen oda değil. tam ortası. bir boşlukta olmak sanki; zihnen ruhen her şeyiyle bir boşlukta. tanımsız bir alan tanımsız bir rüya gibi.

(bkz: araf)