kurbağa prens

korkunç bir cadı yakısıklı prensi kurbagaya donusturur. genç ve güzel kızımız kurbagayı bulur ve oper. çirkin kubaga bir afete donusur. hayatlarının sonuna dek mutlu mesut yasarlar şeklinde nihayet bulan masaldır.

masalın erkan can versiyonu;

yer:arizona çölü

bir kurbağa varmış ve o kurbağanın dudaklarında da dünyada çok az kişi tarafından bilinen ama buna rağmen çok etkili bir uyuşturucu.bizim lavuk da çölde çok aç bir şekilde dolanırken kurbağayı görmüş, tam kurbağayı yemek için ağzına götürdüğünde dudaklarına değmiş ve hooop! uyuşturucu faaliyete geçmiş kurbağa olmuş sana yakışıklı prens.

şimdi bizim lavuk kurbağayı prens olarak hayal ettiğine göre anlaşılıyor ki; lavuk=hatun

ne yapıyor bu hatun bu çölde? nasıl geçiniyor? fahişelik yapıyor...demek ki neymiş? kurbağa prens aslında kafası güzel bir fahişenin halüsinasyonuymuş.

(bkz: pamuk prenses 2)

erkan canın çocuğuna hangi varsiyonunu anlattığını düşündüğüm hede.tebrik ediyorum kendisini ayrıca (bkz: yok öyle bi şey).

(bkz: erkan can)

bu kurbağa prens dedikleri şahıs,prens falan değildir.ben prensim beni öpün sevin benden yakışıklı bi prens çıksın diyerek genç ve de saf prensesleri kandırarak kötü emellerine alet etmiştir.ayrıca bu prens bile olsa yarın öteki gün tekrar kurbağa olmayacağının da bi garantisi bulunmamakla birlikte kurbağa iken bunları yapanın prens olursa neler yapabileceğini düşünmemek elde değildir.