müzik dinlerken gaza gelmek

ya kafayı sallamak şeklinde olur ya da kafayı duvardan duvara vurmak...bu, dinlenilen müzik tarzına göre değişmektedir.nitekim; arabesk şarkılar dinlerken gaza gelip kendine faça atanlarımız buna örnek verilebilir.oysa ki metal müzik dinlerken façalanmak, ya da arabesk dinlerken kafa sallamak müziğin evrenselliğine yakışır bir durum değil midir?işte bu noktada, müziğin evrenselliğini sorgulamak gerekmektedir.

(bkz: bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış)

grup yorum, ali asker ve benzerlerini dinlerken devrim yapası gelmektir.bağırmaktan ve zıplamaktan bir süre sonra yorulup devrim hayallerinin ertelenmesine neden de olabilir.

el kol hareketlerini pervasızca kullanmanın ritme sokulmuş hali olur bu şekil durumlar. dans adı altında bilimum bir çok şebeklik yapılır "bilmeyen"ler için.

veyahut; yapılan işin daha hızlı ve organize bir şekilde yapılmasına neden olabilir. şarkının vermiş oluğu şuh durum karşısında içinize bir karizma gelir ve kendinizi o anlık o işi yapan en iyisi sanarsınız.

ama ne yazık ki gaza gelmeler en fazla şarkı süresi kadar olduğundan geçici bir hevestir.

gecenin bi körü kulaklıktan eşlik edilen şarkıyı bak ne güzel oluyor lan deyip milleti arayıp kulak felci olmalarına neden olan durumdur.

otobüste yolculuk halindeyseniz ve destek için bir yerlere tutunmuşsanız, tuttuğunuz demir gitar vazifesi görebilir tırnaklarınız uzunsa bunu anlayabilir ve gülümserler, yok tırnaklarınız kısa ise ne oldu buna? şeklinde bakabilirler.

(bkz: duygu yogunlugu)

https://youtu.be/7NZ04BG7TfA
https://youtu.be/PVzljDmoPVs

Bu iki şarkıda sıkça geldiğim durumdur.

en fazla araba kullanırken gerçekleşen durumdur.

selimowski'nin büyük harf kullanabildiği başlıktır aynı zamanda.