mahalledeki dedikoducu komşular

bu komşu tipleri ya evhanımı bayanlardan ya da emekli olup işi gücü olmayan insanlardan oluşur. zamanlarını bir araya gelip,pasta börek yapıp bir yandan kadın programları izlerken bir yandan da mahallede olup bitenler hakkında yorum yaparlar.bekar kızlar baş konudur. özellikle sevgilisi olanların ne yaptığı, nerede gezdiğini, zaman evleneceği gibi konular ilk sırada tartışılır.bu konularda herkesin doğru yanlış bir fikri vardır.
balkonlarda konu komşunun faaliyetlerini izlerler,ağzınızdan laf almak için " evleniyormussun diye duydum " ya da " kaç gündür annen evde yok hayırdır hasta mı?" gibi "yoklama" sorularıyla durumu öğrenmek isterler. bu komşularla tanışmış olmanızın önemi yoktur çünkü "mahhaleye taşınan herkes beni tanımalıdır" felsefesini benimserler. yüzüne sahte bir gülüşle,"canım,cicimli" bir konuşma ile,her dediğinizi onaylayarak konuşurlar ama arkanızı döndüğünüzde gezmenizden,giyinmenize,okulunuzdan, işinize herşey hakkında bire bin katarak anlatırlar.

(bkz: goetica)

hemen her insanın başındaki derttir bunlar.şöyle bir yararları da vardır;yedi mahallenin duymak istediği bir şeyi söylersiniz,haber ışık hızıyla yayılır,amacınıza ulaşırsınız.

kendi hayatlarında ev temizlemek , yemek yapmak,örgü yada dantel örmek kadın programları izlemek dışında pek bir aktiviteleri olmadığı için komşularının yaşamlarını izlemeye başlarlar izlemek yetmez yeni bir aktivite sayarak bunları kendi türlerine enlatmaya başlarlar bu onlar için o kadar büyük bir etkinliktir ki aldıkları zevki artırmak için birazda kendilerinden birşeyler katıverirler aralara. aslında kötü bir niyetleri olmadığını düşünsekte genel olarak tehlikeli teyzelerdir. ve onlardan kaçış yoktur...

sakın kız arkadaşlarınızı eve alırken etrafa dikkatli bakın çünkü aşkın gözü kör olabilir ama komşunun ki asla

a.q her mahallede var bunlardan . uyuz oluyorum hıc mi sin gücün yok anasını satıım yaaa. sansıma bızim mahallenin ayaklı gazetesi bizim tam karsımızda oturuyor.

eğer bir öğrenci evinde kalıyorsanız, hiç iplemeyeceğiniz insanlardır bunlar. zaten onlar da sizi iplemezler. siz onlara göre zaten ipini koparmış, ipe sapa gelmez birisinizdir.

bu lanet insanlar yasamanın en önemli degerinin; yasayanları tartmak onlara mana bulmak yada onları övmek oldugunu sanarlar!

ögrenci evi en cok bundan ceker,basıma geldi ayne söyle kapımıza geldiler:

-sizi zaten tüm mahalle sevmiyor,ses yapmayınız o yüzden!

sanarsınız ki aidsliyiz mına koyum!

bir kere eger ögrenciyseniz ve yanınızda kız varsa onun akraba olma ihtimali yada bir dost,arkadas olma ihtimali yoktur evde belli ki fuhuş yapıyorsunuzdur!

bu insanlardan bıktım bitmek bilmez rahatsız yasamlarından...

göbeklerine kadra uzattıkları sakaldan,agız burun kapanmalarından,pis dedikodularından...
allah hepimizi bunlardan korusun!

günümüzde metropollerde bu tarz komşulardan pek kalmamıştır ama yer yer bazı şehirlerimizde hala görülebilmektedirler. bu cinsler genelde genç evlatlarımızn başını yerler. koloniler halinde yaşarlar. üremeye yönelik büyük atılımları vardır. yeni emekli olmuş annelerinize sahip çıkın aralarına almaya çalışabilirler. yaşları 45-65 arası değişir. günü birlik toplantılar yaparlar. hala çözemediğim gün diye adlandırdıkları bir ayinleri vardır. bu günlerde pastalar börekler hazırlanıp sabah sabah seda sayan izlenir.
çok bilimsel oldu bah :d

karşı dairede oturanlarına özellikle dikkat etmek gereklidir .arkadaşlarınızla eve gelirsini siz kendi evinizin kapısını açmadan karşı kapı açılır.bakılır kaç kişisiniz kaç erkek kaç kız ne yapacaksınız siz bu saatte der gibi çaresiz
iyi akşamlar dersiniz
iyi akşamlar bende çocuklar geldi sandım gürültü olunca
öylemi hepimiz gayet sessizdik aslında demek istersiniz diyemezsiniz çünkü aralık kapının arkasında aslında gelmesi beklenen ama her ne hikmetse evin içinde koşuşturan çocukları görürsünüz iyi akşamlar der eve girer sabır dilersiniz.

bu komşular öyle yeteneklidirler ki istedikleri an pireyi deve yaptıkları gibi, deveyi de pireye yapabilme gücünü ellerinde bulundururlar. örneğin bir evde ufak bir tartışma çıkmışsa:’’ yazık ya ne güzel geçiniyodular. boşandılar gitti işte.’’ derler. biri çok güzel bir ev, araba vs. almışsa da:’’evet, evet, o da hiç yoktan iyi.’’ diye kendince küçümserler. bunlar dünyaya dedikodu için gelmişlerdir, adeta ömürleri boyunca yemiş, içmiş, büyümüş, mahalleye yerleşmiş buna hazırlanmış ve kutsal görevlerini de yerine getirmişlerdir.

başka işleri güçleri olmayan komşulardır, bir nevi yerel televole gibi çalışırlar.

gelen gideni daha iyi görebilmek için yazın balkonda kışınsa öyle saksı gibi pencere önünde konuşlanırlar,insanın aşağıya atası gelir hani yani.

(bkz: mahalle karısı)