belgesellerde sıklıkla rast geldiğimiz enteresan bir olay. olayımızda esas oğlan anlaşılacağı gibi kurbağadır.
olayımızda kurbağa kardeş, ormandaki sık yapraklı ağaçlardan birinin dalına tutunmuş, böyle aksaray otobüsü bekler gibi beklemektedir. o esnada dalın karşı tarafına, kanatlı olsun veya olmasın, bir tane böcek gelir. işte bu sırada kurbağa abimiz pozisyonunu alır, arka ayaklarını hizaya getirir, ve nihayetinde o muhteşem ve uzun dilini "curk" diye uzatır ve böceği yakalar.
esas olay bundan sonra başlar. elemanımız böceği ağzında çiğnerken bir yandan da kendisini çeken kameraya bakar. o nasıl bakıştır yarabbim... son derece duygusuz, kendinden emin ve rahat bir bakıştır o bakış. "yahu kardeşim ne çekiyorsun, görmüyon mu yemek yiyoz burda, ne var yani" der gibidir kameramana ve izleyiciye. o yüz ifadesiyle mesaj verir adeta.
hastasıyım...
kurbağanin böceği yedikten sonraki yuz ifadesi
kurbağanın aklından "mına koyim, 1 kg kuşbaşı çeyrek altını geçmiş, midemize iki gram et girsin diye yediğimiz şeylere bak..!!" şeklinde geçen düşüncelerle örtüşen yüz ifadesidir.
muhtemelen zevkten dört kö$e olmu$ bir yav$ak gülümseme yerle$ir yüzüne.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?