.
.
incinen gurur
.
pencereden baktigimda görüyorum
senin yüzün incir yapraginda
senin ürkekligin duvar üstünde yürüyen
bir kedinin kivrakliginda
aynada dururken görüyorum
kirmizi öpüsün sol yanagimda
disimi firçalarken senin agzin
serin sularin berrakliginda
raki devrilmis masalarda yoklugun
veya benden önce kalkip gitmisligin
gece boyu dolandigim barlarda
sarhoslara tekrarladigim adin
balikçi kahvesinde, çorbacida, kenarlarda
dökülmek istemiyorum hayir! ..
çingene çiçekçiler habire yaltaklandiginda
bilmedigim sorularin açtigi çukuru
yalanlarla doldurmak istemiyorum
seni kaybettim galiba
iki tasin arasinda kaldim
bu, benim hatam degildi
seni ben çook geç tanidim
derin acilar bahçivani
yüregime ne ektin böyle...
ask korkagini bagislar mi?
söyle...
aramak ne kötü herkeste seni
her gözde bulup yanilmak seni
ah turuncu rüyalar güzeli
hem kendini yok ettin
hem beni
baska ne acitabilir içimi
yasim kirki devirmisken
seni böyle patavatsizca sevmisken
ve, tam aynayi günese çevirmisken
baska ne...
seni vefasiz asklara birakiyorum
yüzümü kirilan bardaklarda ara
düsünme ben ne olurum
sanirim bi daha onarilmaz
incinen gururum
.
yusuf hayaloglu
.
incinen gurur
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?