yeterince olmayan.
az
cok un zitti.
nicelik, nitelik, guc, sure, sayi bakimindan eksiklik.
azmak fiilinin emir kipi olarak ucuncu tekil sahis icin cekimlenmis hali.
(bkz: az alkmaar)
kıs. azerbaycan.
(bkz: iz)
(bkz: accik)
azerbaycanın internet kod harfleri.
alitalia havayolu şirketinin uluslararası uçuş kodudur.
hakan günday’ın son kitabıdır. heycanla beklediğim ama okudukça kırıklığa uğradığım, günday külliyatından tamamen ayrı bir eserdir. ne olursa olsun, sinemize çeker günday’dan ne çıksa kabulümüzdür deriz.
(bkz: hakan günday)
hakan gündayın son romanıdır. diğer hakan günday romanlarından bir parça farklıdır, şaheser sayılmaz ancak okunulması zaman kaybı olmayacaktır.
okumaya çalıştığım fakat daha ellinci sayfalarda sıkılıp yarıda bıraklılan kitaplar arasına fırlattığım kitap olmuştur.
hakan gundayin cikardigi ve buna ragmen okuyanlarin hayal kirikligina ugradigi kitaptir. onceki kitaplarinda neredeyse mukemmele ulasmisken her yil bir kitap! diyerek okuyanda biraz aceleye getirilmis izlenimi birakan tek romanidir.
"dünyanın en çabuk geçen, geçer geçmez de en hızlı yakalanılan hastalığına sahipti: umut."
"belki de "seni az tanıyorum" demek, "seni kendimden çok biliyorum" demektir. "bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım" demektir. belki de az, her şey demektir. ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.."
"içine atmak diye bir şey varken anlatmaya ne gerek vardı. içine atıp sifonu çekmek varken. alkolle dolu bir sifonu." der bu kitapta hakan günday.
"diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? haklısın. belki de çok az..
o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum.. az..
sen de farketin mi? az dediğin küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce
kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son.
ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
senin ve benim gibi.."
(bkz: hakan günday)
o zaman şöyle demeliyim: seni az tanıyorum.. az..
sen de farketin mi? az dediğin küçücük bir kelime. sadece a ve z. sadece iki harf. ama aralarında koca bir alfabe var. o alfabeyle yazılmış onbinlerce
kelime ve yüzbinlerce cümle var. sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. biri başlangıç, diğeri son.
ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. yan yana gelip de birlikte okunmak için. aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
senin ve benim gibi.."
(bkz: hakan günday)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?