antepliler silâhsor olur,
ucan turnayi gozunden
kacan tavsani ard ayagindan vururlar
ve arap kisraginin ustunde
taze yesil selvi gibi ince uzun dururlar.
antep sicak,
antep cetin yerdir.
antepliler silâhsor olur.
antepliler yigit kisilerdir.
karayilan
karayilan olmazdan once
antep koyluklerinde irgatti.
belki rahatsizdi, belki rahatti,
bunu dusunmeye vakit birakmiyordular,
yasiyordu bir tarla sicani gibi
ve korkakti bir tarla sicani kadar.
yigitlik atla, silâhla, toprakla olur,
onun ati, silâhi, topragi yoktu.
boynu yine boyle cop gibi ince
ve boyle kocaman kafaliydi
karayilan
karayilan olmazdan once.
dusman antepe girince
antepliler onu
korkusunu saklayan
bir fistik agacindan
alip indirdiler.
altina bir at cekip
eline bir mavzer
verdiler.
antep cetin yerdir.
kirmizi kayalarda
yesil kertenkeleler.
sicak bulutlar dolasir havada
ileri geri...
dusman tutmustu tepeleri,
dusmanin topu vardi.
antepliler duz ovada
sikismislardi.
dusman sarapnel dokuyordu,
topragi kokunden sokuyordu.
dusman tutmustu tepeleri.
akan : antepin kaniydi.
duz ovada bir gul fidaniydi
karayilanin
karayilan olmazdan onceki siperi.
bu fidan oyle kucuk,
korkusu ve kafasi oyle buyuktu ki onun,
namliya tek fisek surmeden
yatiyordu yuzukoyun.
antep sicak,
antep cetin yerdir.
antepliler silâhsor olur.
antepliler yigit kisilerdir.
fakat dusmanin topu vardi.
ve ne care, kader,
duz ovayi antepliler
dusmana birakacaklardi.
"karayilan" olmazdan once
umurunda degildi karayilanin
kiyamete dek dusmana verseler antepi.
cunku onu dusunmeye alistirmadilar.
yasadi toprakta bir tarla sicani gibi,
korkakti da bir tarla sicani kadar.
siperi bir gul fidaniydi onun,
gul fidani dibinde yatiyordu ki yuzukoyun
ak bir tasin ardindan
kara bir yilan
cikardi kafasini.
derisi isil isil,
gozleri atesten al,
dili cataldi.
birden bir kursun gelip
kafasini aldi.
hayvan devrildi kaldi.
karayilan
karayilan olmazdan once
kara yilanin encâmini gorunce
haykirdi avaz avaz
omrunun ilk dusuncesini :
"ibret al, deli gonlum,
demir sandikta saklansan bulur seni,
ak tas ardinda kara yilani bulan olum."
ve bir tarla sicani gibi yasayip
bir tarla sicani kadar korkak olan,
firlayip atlayinca ileri
bir dehset aldi anteplileri,
segirttiler pesince.
dusmani tepelerde yediler.
ve bir tarla sicani gibi yasayip
bir tarla sicani kadar korkak olana :
karayilan dediler.
"karayilan der ki : harbe oturak,
kilis yollarindan kelle getirek,
nerde dusman varsa orda bitirek,
vurun ha yigitler namus gunudur..."
nazim hikmet ran
karayılan hikayesi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?