1814-1876 yillari arasinda yasamis rus anarsisti.soylu bir aileden yetismis ve subay olmus ancak devrimci dusunceleri yuzunden parise kacmak zorunda kalmistir.daha sonra dusunceleri yuzunden hapse atilmis ardindan sibiryaya surulmustur.oradan kacarak once ingiltereye ardindan isvicreye siginmistir.ateizm,sosyal siniflarin kaldirilmasi,kadin ve erkek esitligi,butun uretim mallarinin ortak olmasi,devletlerin ve her turlu otoritenin kaldirilmasini savunan sosyal demokrasi ittifakinin kurucusudur.
mihail aleksandrovic bakunin
anarko sendikalizm in fikir babasi.teorik degil pratik acidan kendini gelistirmistir.ispanyadaki anarsist hareketin manevi babasi da sayilir ayni zamanda.durust,obur,sevecendir.kotu bir yani olarak ise slav milliyetcisi olmasini sayabiliriz ama o da sorun olmaz ...
anarşist kuramcı ve rus devrimcisidir. 18 mayıs 1814 tarihinde rusyada (premuhine) doğmuş ve 1876da bernde ölmüştür. o herşeyden önce marks gibi bir dehaya birinci enternasyonalde karşı çıkmayı göze alarak ateşli ve gözü kara bir devrimci olduğunu ortaya koymuştur. bu tutumu, kraldan da kralcı kesilen otoriter marksistlerin tepkisini almıştır. burjuvalara ve din adamlarına açtığı savaş nedeniyle fikirlerinde giderek şiddet ve yıkıcılık nüveleri öne çıkmaya başlamış ve bu yönuyle (bkz: proudhon ) dan ayrı düşmeye başlamıştır.
başkalarının özgürlüğü benim özgürlüğümün sınırı değil, aksine benim özgürlüğümün onaylanması, gerçekleşmesi ve sonsuzca yayılmasıdır. çünkü özgür olmam için çevremdeki özgür insanların benim özgürlrğümü kabullenmelerine bağlıdır.( üç konferans- 1871)
başkalarının özgürlüğü benim özgürlüğümün sınırı değil, aksine benim özgürlüğümün onaylanması, gerçekleşmesi ve sonsuzca yayılmasıdır. çünkü özgür olmam için çevremdeki özgür insanların benim özgürlrğümü kabullenmelerine bağlıdır.( üç konferans- 1871)
hayatınınhttp://tr.wikipedia.org/wiki/mihail_bakunin linkinden görülebileceği anarşist komünisttir.ayrıca anarşist enternasyonalin örgütleyicisidir.
"en ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin, bir yıl içinde çar’dan daha beter olacaktır." sözünün sahibi rus anarşist düşünür. devlet fikrine, nasıl olursa olsun tamamen karşıdır.
marx’la birbirlerine sıkı sıkıya muhalif olan bakünin hakkında marx "yıkmak, yıktığının yerine bir yenisini koymamak. işte bakünin felsefesi, işte anarşizm." demiştir. bakünin’se marx’ın bu iddiasını zaten kabul etmekte, hatta bunu gurur verici bir şey olarak görmektedir. bakünin, "yok etme tutkusu aynı zamanda yaratıcı bir tutkudur" diyerek bu konudaki görüşünü açıkça belirtmiştir.
marx’la birbirlerine sıkı sıkıya muhalif olan bakünin hakkında marx "yıkmak, yıktığının yerine bir yenisini koymamak. işte bakünin felsefesi, işte anarşizm." demiştir. bakünin’se marx’ın bu iddiasını zaten kabul etmekte, hatta bunu gurur verici bir şey olarak görmektedir. bakünin, "yok etme tutkusu aynı zamanda yaratıcı bir tutkudur" diyerek bu konudaki görüşünü açıkça belirtmiştir.
bakunin, devlet ve anarşi adlı kitabında şöyle der:
"ya da, sorunu ulusal bir bakış açısından ele alacak olursak, o zaman, alman proletaryasını kendi burjuvazisine kölece bir bağımlılık içine sokan aynı nedenlerle, slavların da, almanlar bakımından, alman proletaryasına kölece bir bağımlılık içinde olacağını düşünebiliriz."
marx ise bakunin’e cevap olarak yazdığı ’devlet ve anarşi kitabı üzerine düşünceler’de bakunin’in bu tespitini "okul çocuklarına yaraşır bir saçmalık" olarak nitelendirir.
marx ve bakunin arasındaki bu anlaşmazlık, uzlaşmazlık, anarşistlerin marx ve engels’i birer öcü gibi görmesine -her ne kadar kapital’i okuyup, onlardan feyzalsalar da- yol açmış; anarşistlerle marksistlerin bir uzlaşıya varmasında da sorun olmuştur. marx ve bakünin birbirlerini ve düşüncelerini bu yönden sevmezler. belki bunun bir nedeni de marx’ın bakünin kadar özgürlükçü olmayışı ya da bakünin’den çok daha rasyonalist oluşudur. çünkü marx bir bilim adamıdır ve marksizm yalnızca olacakları söyler, marx’ın olmasını istediklerini değil. marksizm (dolayısıyla marx) gelecek hakkında öngörüde bulunurken, bakünin yalnızca kendi gönlünden geçeni anlatmaktadır.
"ya da, sorunu ulusal bir bakış açısından ele alacak olursak, o zaman, alman proletaryasını kendi burjuvazisine kölece bir bağımlılık içine sokan aynı nedenlerle, slavların da, almanlar bakımından, alman proletaryasına kölece bir bağımlılık içinde olacağını düşünebiliriz."
marx ise bakunin’e cevap olarak yazdığı ’devlet ve anarşi kitabı üzerine düşünceler’de bakunin’in bu tespitini "okul çocuklarına yaraşır bir saçmalık" olarak nitelendirir.
marx ve bakunin arasındaki bu anlaşmazlık, uzlaşmazlık, anarşistlerin marx ve engels’i birer öcü gibi görmesine -her ne kadar kapital’i okuyup, onlardan feyzalsalar da- yol açmış; anarşistlerle marksistlerin bir uzlaşıya varmasında da sorun olmuştur. marx ve bakünin birbirlerini ve düşüncelerini bu yönden sevmezler. belki bunun bir nedeni de marx’ın bakünin kadar özgürlükçü olmayışı ya da bakünin’den çok daha rasyonalist oluşudur. çünkü marx bir bilim adamıdır ve marksizm yalnızca olacakları söyler, marx’ın olmasını istediklerini değil. marksizm (dolayısıyla marx) gelecek hakkında öngörüde bulunurken, bakünin yalnızca kendi gönlünden geçeni anlatmaktadır.
"her emir özgürlüğün suratında patlayan bir tokattır!"
’haydi, yıkıcı ve imha edici sonsuz ruha güvenelim, çünkü bu bilinmez ve sonsuz ruh, tüm hayatın kaynağıdır. yıkma güdüsü, aynı zamanda yaratıcı bir güdüdür!’
’otoritenin tüm uygulamaları alçaltıcıdır ve otoriteye her boyun eğiş, aşağılanmalıdır’
’hayatımın hiçbir aşamasında ona inanmanın gereğini hissetmedim’
’var olan tüm dinsel, politik, ekonomik ve sosyal kurumlar yıkılmalı, özgürlük,akıl,adalet ve emek temelinde evrensel topluluk kurulmalı’
’bu sistemde halk, sürekli olarak, bir çömez, bir öğrenci olarak kalacak ve kendisine ait olmayan düşüncelerin, isteklerin ve nihayet çıkarların aracı olamaya devam edecektir. bu durum ile bizim özgürlük olarak adlandırdığımız durum arasındaki fark ancak uçurum sözcüğüyle tanımlanabilir. bu durumda, eski baskı ve eski kölelik, yeni biçimler altında varlığını sürdürmeye devam eder. ve köleliğin olduğu yerde, yalnızca sefalet ve zulum değil, hem ayrıcalıklı sınıflar hem de kitleler arasında hüküm süren gerçek bir toplumsa materyalizm de ortaya çıkar’
karl marx, bakunin’i ’ duygusal idealist’ olarak adlandırmıştır, bakunin ise marx’ı ’hoyrat, kendini beğenmiş ve acımasız’ olarak değerlendirir.
1 temmuz 1876’da öldüğünde cenazesinde yalnızca 30-40 kişi bulunmuş.
’otoritenin tüm uygulamaları alçaltıcıdır ve otoriteye her boyun eğiş, aşağılanmalıdır’
’hayatımın hiçbir aşamasında ona inanmanın gereğini hissetmedim’
’var olan tüm dinsel, politik, ekonomik ve sosyal kurumlar yıkılmalı, özgürlük,akıl,adalet ve emek temelinde evrensel topluluk kurulmalı’
’bu sistemde halk, sürekli olarak, bir çömez, bir öğrenci olarak kalacak ve kendisine ait olmayan düşüncelerin, isteklerin ve nihayet çıkarların aracı olamaya devam edecektir. bu durum ile bizim özgürlük olarak adlandırdığımız durum arasındaki fark ancak uçurum sözcüğüyle tanımlanabilir. bu durumda, eski baskı ve eski kölelik, yeni biçimler altında varlığını sürdürmeye devam eder. ve köleliğin olduğu yerde, yalnızca sefalet ve zulum değil, hem ayrıcalıklı sınıflar hem de kitleler arasında hüküm süren gerçek bir toplumsa materyalizm de ortaya çıkar’
karl marx, bakunin’i ’ duygusal idealist’ olarak adlandırmıştır, bakunin ise marx’ı ’hoyrat, kendini beğenmiş ve acımasız’ olarak değerlendirir.
1 temmuz 1876’da öldüğünde cenazesinde yalnızca 30-40 kişi bulunmuş.
kollektivist anarşizmin kuramcısı. " devlet yok edilmeden insan özgür olamaz. insanın sonul amacına ulaşmasını, kollektivizm ve anarşizm birlikte sağlar" der.
anarşizim tarihini anlamak bakımından önemli bir isimdir.
kendisinin olası ergen yorumu :http://tinyurl.com/bmm8c3p
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?