çalıştığım otele her gece saat 21 suları gelen insanlardır. karı koca 50 yaşlarındalar. bu gece tanıştım ikisiyle ve bir kaç dakika ayak üstü konuşmamız oldu. daha uzun sürmesini isterdim de utandığımdan acilen kaçtım yanlarından. kendimden utandığımdan, bu dünyanın adaletsizliğinden utandığımdan yani. kolay gelsin iyi akşamlar dedim, ellerinde ki çay bardaklarını hemen kenara koydular yarısına kadar çay dolu. lütfen devam edin dedim. otel kıyafeti üstümdeydi çekindiler ilk başta. ben masaj terapistiyim otelin spa sında. herhalde amir memur sandılar öyle beni. çöp istasyonunun içinde kadın olan yiyecekleri, erkek olan, plastik, karton, ambalaj, naylon kısımları ayıklıyordu. kadınla konuşmaya başladım, masmavi gözler, içinde kaybolursun baktığında pırıl pırıl. ekmekleri köpekler için topluyorum, damadın köpekleri var dedi. zeytinleri ayıklamış açık büfeden kahvaltıdan kalanları. onlara doğru baktım, bunlar bizim için dedi... işte o an bu dünyanın gelmişine, geçmişine. adaletine küfür ettim. sahip olduklarım midemi bulandırdı, bir lahmacuna 50 lira ödeyenler aklıma geldi. hiç bir şey diyemedim, sanki göğsümden vurulmuş gibi döndüm girdim otele. tek tesellim onlara çay veren garson arkadaş oldu zaten. sen ne güzel bir insansın dedim, çocuk ta anlamadı ne demek istediğimi boş boş baktı..
çöpten yemek toplayan insanlar
kapitalist dünyanın tutunamayanlarıdır.
Kendilerinden utanmamalılar, kimse de onlardan utanmamalı yahut onların adına utanmamalı.
Asıl utanması gerekenler kafalarını kuma gömüp götlerini dışarıda bırakıyorlar ya, o göt elden gidecek bir gun haberleri yok.
Asıl utanması gerekenler kafalarını kuma gömüp götlerini dışarıda bırakıyorlar ya, o göt elden gidecek bir gun haberleri yok.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?