yaşanılan en büyük tesadüf

benim başıma 2015 yazında gelen tesadüftür.

iş gezisi için fas'ta iken, iş arkadaşımla öğle yemeğini yiyebileceğimiz güzel bir yer aramaktayız. gezmekten ve sıcaktan yorulup, kaldırımda durup "ee nerde yiyeceğiz ya?!" diye isyan ederken; sağımda kalan mekandan çıkan ilkokul arkadaşım (on yıllardır görüşmüyoruz, sadece facebook'ta ara sıra birbirimizin fotoğraflarını beğeniriz): "gel adimneo burası fena değil." demişti.

sevgilinin eski sevgilisi tüm sukunetle aranip, efendi efendi konuşulup ondan uzak durması, rahatsız etmemesi gerektiği anlatılır. karşılığında küfürler işitilir. uyarılara rağmen küfürler devam edince aynı şekilde karşılık verilir. tehditler işitilir. konum bildirilip davet edilmesine ise (bir kaç kişilerdi bir de orospu çocukları) seninle bugün uģraşamam ama yarın seninle görüşcez şeklinde karşılık verilir karşı taraftan.. (fazla ergen işi oldu ama adam gibi konuşmaları dikkate almayınca insan uslubunu koruyamayabiliyor..)

ertesi gün sevgiliyle beşiktaş'ta buluşmak üzere anlaşılır. malum fast foodcunun önündeki bankamatiklerde beklerken (o ara hatunum gelmis, ışıklarda karşıdan karşıya geçecek ve bulusacagız) az ileriden kabataşa doğru giden yaya yolundan pat diye dün telefonda bana küfürler savuran orospu evladı geçer.

bu nasıl bir baldır ulan? bu nasıl bir tesadüftür? nasıl bi ihtimaller zinciridir.

merak edenler için anında tepesine bindim. şok oldu. o beni sima olarak da tanımıyordu ayrıca. muhtemelen onu arayip buldugumu düşündü, çünkü dehşete kapılmış gibi bir hali vardı. o küfürler eden asan kesen genç karşımda süt dökmüş kediye döndü. her türlü tahrik etmeme karşın, karşılik vermeyince kemiklerini kırmaktan vazgeçmiştim. karı gibi adama vurulur mu? vurulmaz.. bu arada hatun kişisi çok çok zor inandı bu olanlara o öyle biri değilmiş, çok atarlıymış.. eheh. bu da böyle bir anımdır.

edit: yıl 2015, aylardan kış.