f1 2010

independence
8 senelik bir bekleyi$in ardindan f1 serisinin 2010 icin olani da bu ay piyasaya suruldu. ancak oynayanlarin genel $ikayeti oyunun bug destanlari konusunda liderlige oynamasi. o kadar cok bug varmi$ ki oyunda, codemaster bile f1 2010 degil de f1 2011 i hedeflediklerini soylemi$ler. yani bu bir ihtimal garip avutmaca gibi bir $ey olmu$.
epikuros
torrent sitelerinden birinden yanlışlıkla(!) bir oyun indiriyordum(yanlışlıkla olan bir şeydi hakikaten, telif haklarına son derece saygılıyım normalde), yanlışlıkla asıl indireceğim oyun fifa 11’di fakat nasıl olduysa bu oyunu indirmeye başlamış bulundum ve oyunun tamamının indirilmesi bitip de kurulum yapacağım zamana kadar bu karışıklığı fark edemedim. race driver grid dışında hiç bir yarış oyunundan zevk almamış biri olarak çekine çekine f1 2010’a bir şans vermeye karar verdim. oyuna girdim, en kısa yollardan bir an önce yarışa girmek istedim ama hiç de kolay değildi bu. her yerde skip yapılmıyor, uzun uzun introları, reklamları, tanıtımı izlemek zorunda kalıyorsun. hele tam yarışa başlamadan önce elemanın karavanda durduğu bir yer var, orayı geçip oyuna girmek için kıçımı yırttım. etmediğim küfür, yumruklamadım klavye tuşu kalmadı. nasıl becerdiğimi bilmiyorum ama yarışa başladım sonunda. ve bir dakika sonra çıktım oyundan. oyunu bir daha oynar mıyım diye düşündüm. bir kere kurup da bir daha aylarca oynamadığım onlarca oyun geldi aklıma ve hiç düşünmeden sildim oyunu.

sonra, yanlışlıkla fifa 11’in doğrusunu bulup indirmişim nasılsa. onu oynuyorum şimdilik, ondan sıkılınca fifa 07 oynuyorum. grid dışında başka bir araba yarışı oyununu severek oynayabileceğimi sanmıyorum.
zotac
grafikleri açısından tatmin edici gözüküyor ilk bakışta. belki yanılıyorumdur zaman gösterir. şimdilik grafiklerde ilk gözüme çarpan ve anlam veremediğim şu var; yanında ki arabaya hızla çarptığında etrafa onlarca kaporta parçaları dağılıyor ama, araba kendini toparlayıp yola devam ederken, yanından geçiyor ve bakıyorsun ki, hiç hasarı yok her şey yerli yerinde, bir de sen 220 km/h hızla giderken bariyerlere çarptığında sadece hafif bir duman çıkıyor başka bir şey yok. hayır formula mühendisleri yeni bir teknoloji geliştirdi de benim mi haberim yok, arabaların zarar görmesini engelleyen. ya da belki bir ayarı vardır da ben bulamamışımdır henüz.

gelelim oynanabilirliğine, zaten oldum olası takip etmem f1’i arada bir heveslenirim, televizyonda görünce, yüklerim hemen ama senelerdir daha bu oyunun hiç bir sürümünde birincilik göremedim. bu kadar mı zor olur arkadaş bir oyun. hayır formuladan da anlamam zaten ama, en azından bir ilk üç hakkımdı yani.

driving line assist diye bir zımbırtı var, ismini yanlış yazıyor da olabilirim. böyle virajlarda filan kendiliğinden yavaşlıyor, seni yolda tutuyor. vs. vs. bildiğin easy mod yani. peki sorarım burdan, daha viraja 500 metre kala öküz gibi fren yapmanın mantığı ne ? hani easy di ? zaten yakalayamıyorsun herifleri, başlangıçta önünde oldukların da gelip geçiyor. daha viraja 500-600 metre var, bir bakıyorsun araba 90 km de, yanından bijüvvv bijüüvvv ses efekleri eşliğinde geri kalan tüm arabalar geçiyor. utanmasa viraj çıkabilir ihtimaliyle düz yolda bile fren yapacak.

hayır, en azından break assisti kapatayım diyorsun, bu kez de 260 km/h hızında bariyerler ile cinsel ilişkiye giriyorsun. bir de utanmadan ekranda kocaman penalty yazmaz mı ? lan öküzz penalty yapmak için kim 260 km hızla bariyerlere çarpmak ister ki ? tost oldu araba adam penaltı diyor.

velhasıl ilk izlenimler bunlar. çok zor oyun her zamanki gibi, tamam biz demiyoruz ki, f1 aracı sürmek bizim kemal abinin murat 124 ünü sürmeye benzer diye ama en azından easy mod seçilince bir ayrıcalık tanı, ilk 5 e girsin garip bünyeler.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol