ingiliz aktris, komedyen ve senaryo yazarı. ingiliz sinemasının güldüren yüzlerinden biri olmasının dışında drama dalında da gösterdiği başarılı oyunculuk performansıyla dikkat çekmiştir. oskarlı oyuncu, sense and sensibility, in the name of the father, love actually, the remains of the day gibi tüm dünyada ilgi gören iddialı yapımlarda oynamıştır.
15 nisan 1959’da paddington, londra, ingiltere’de dünyaya geldi. babası eric thompson, the magic roundabout isimli radyo programının sunucusu olarak tanınan bir aktör, annesi phyllida law ise iskoçyalı bir aktristi. kızkardeşi sophie thompson da oyuncuydu.
thompson, camden school for girls’de eğitimini tamamladıktan sonra cambridge’teki newnham college’da ingiliz dili ve edebiyatı okudu. kolejde footlights isimli komedi kulübünün de üyesi ve başkanıydı. o dönem daha sonraları aktör olarak ün yapacak olan hugh laurie’yle flört eden thompson, eğitiminini tamamlar tamamlamaz oyunculuğa başladı. me and my girl müzikalinde robert lindsay’le beraber oynadıktan sonra bbc için hazırlanan fortunes of war isimli dizide oyunculuk yaptı. dizideki oyuncu arkadaşı kenneth branagh’la 20 ağustos 1989’da dünya evine girdi. çift, henry v, dead again, much ado about nothing filmlerinde de başrolleri paylaştılar.
thompson’ın sinemadaki ilk deneyimi ise 1989 yılında the tall guy filmiyle oldu. yıldızı arka arkaya çevirdiği henry v, the winslow boy, impromptu, dead again, one hugs, the other doesn’t ve cheers filmleriyle iyice parlayan oyuncu için 1992 yılı dönüm noktası olacaktı. zira yönetmen james ivory’nin kamerasının karşısında anthony hopkins’le çok başarılı bir ikili olmuşlardı. margaret schlegel rolüyle en iyi kadın oyuncu oskarını ve golden globe ödülünü kucaklayan thompson’dan tüm sinema eleştirmenleri övgüyle söz ediyorlardı.
howards end’i much ado about nothing ve peter’s friends gibi filmler takip etti. anthony hopkins’le kamera karşısındaki uyumları james ivory’nin yeni projesi için yine ilham kaynağı oldu. kazuo ishiguro’nun romanından ruth prawer jhabvala’nın senaristliğinde beyaz perdeye aktarılan the remains of the day, büyük ilgi topladı. 8 dalda oskara aday gösterildi ve thompson’ın drama dalındaki başarısını iyice pekiştirdi.
1993 ‘te yine iddialı bir yapımla izleyiciyle buluştu thompson . gareth pierce rolünü canlandırdığı in the name of the father’da daniel day-lewis’le kamera karşısındaydı. jim sheridan’ın gerry conlon’ın özyaşam hikayesini beyazperdeye aktardığı bu otobiyografik yapım, 7 dalda oskara aday gösterilmişti.
1994 yılında the blue boy isimli filmde başarılı bir performans gösterdikten sonra, aynı yıl my father the hero ve başrollerini arnold schwarzenegger ile birlikte paylaştığı junior adlı yapımlarda oynadı.
1995’te, jane austin’ın ünlü romanı sense and sensibility’yi senaryolaştırıp başrolde oynadı. thompson, ang lee’nin yönetmenliğinde gerçekleştirdiği başarılı performansıyla göz doldurdu ancak bu kez oskar oyunculuğuna dair senaristliğine verildi. bu da hem bir oyuncu hem de senarist olarak thompson ‘ın sinema kariyerini taçlandırdı.
aynı yıl adı helena bonham carter’la aşk dedikodularına karışan eşi kenneth branagh’dan ekim ayında boşandı. bir süre film yapmayan ancak 1997’de hospital isimli tv dizisinde rol alan thompson, daha sonra the winter guest, primary colors, judas kiss ve maybe baby filmlerinde rol aldı.
2001 yılında hbo için çekilen wit isimli dizide ölmekte olan bir kanser hastasını canlandırdığı rolüyle oldukça başarılı bulundu. oldukça iddialı tv projelerinde her rolün altından başarıyla kalkan thompson, mike nichols’ın yönetmenliğini yaptığı ve tüm dünyada büyük ilgiyle karşılanan angels in america’da al pacino’yla başrolleri paylaştı. emmy ödüllü dizi aynı zamanda beş dalda gol den globe ödülünü de kazanmıştı.
thompson aynı yıl, daha önce sense and sensibility’de başlıca rolleri birlikte paylaştıkları greg wise’la evlendi. çiftin gaia romilly wise adında bir kız çocukları oldu.
ingiliz romantik komedilerinin sevimli yüzü hugh grant ve liam neeson, colin firth, keira knightley’li oyuncu kadrosuyla göz dolduran love actually, 2003’te büyük box office başarısı getirdi.
2004’te harry potter and the prisoner of azkaban, 2005’te nanny mcphee, 2006’da stranger than fiction’dan sonra serinin üçüncü filmi harry potter and the order of the phoenix’te rol alan thompson, vizyona giriş tarihi 2008 olarak açıklanan brideshead revisited adlı filmle ilgili olarak çalışmaktadır.
emma thompson
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?