ankara nın kurtuluş semtinde dedeefendi yokuşundan çıktıktan sonsa sağdaki ikinci sokağa saptığınız zaman girmiş olduğunuz sokaktır. öyle uzun bir sokaktır ki; sokağın sonunda olan evinize yürürken bütün hayatınız; o zamanlar zaten 12-13 yaşlarında olduğunuz için anne-baba ve kardeşinizin hayatları da gözlerinizin önünden şerit gibi geçmekle kalmaz, ve sokak hala bitmez.
bir arkadaşım sokağa girip yarısına kadar ilerleyip bizim evin numarasına sıra gelinceye kadar ya ankara şehrinin ya da dünyanın sonunun geleceğine kanaat getirmiş olmalıydı ki; o anda önünde bulunduğu bakkaldan bizim evi aramış ve daha ne kadar yürümesi gerektiğini sormuştu.
ben ona sabırlı olup devam etmesi gerektiğini sokağın bittiği yerde zaten bizim eve denk geleceğini söylemiştim.
ve bir kış, bana bütün kış boyunca gibi gelen bir zaman dilimi boyunca biz o sokakta asfalta ayağımızı basmadan buzlar üzerinde yürüyerek evimize ulaşmıştık. ya o zamanlar bizim mahalle sibiryaya daha yakındı, ya da o zamanlar küresel ısınma daha doğmamıştı.
dokuz eylül sokak
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?