erekte eylem düş sanatı, bay perşembe nin başlatmış olduğu kolektif aksiyonlara açık kişisel bir sanat eylemidir.
ilk erekte şiir manifestosu 2008 yılı ocak ayında yayınlamış, peşi sıra disiplinler arası sokak aktivasyonları, sergi, fanzin, dergiler ve özel projeler üzerinden devam etmiş ve etmektedir.
http://erektesiir.blogspot.com/search?updated-min=2009-01-01t00%3a00%3a00-08%3a00&updated-max=2010-01-01t00%3a00%3a00-08%3a00&max-results=50
erekte şiir
erekte bir şiir:
(3 kişinin gözetiminde (can, oya, taylan taftaf), 10 kişinin tanıklığında karga’da yazılmış otomatik şiirdir (dj set: bahadır dilbaz)20.10.09)
1
finale koşuyoruz aksak ayaklarımız frengili
ve kocaman hapislerimiz var
kayıp gecelerin hiç olmamış muştularında
berlin’den kaçma kukla tiyatrosu
belirsizliğin aslı bir teras ev
boşluğa dolanıp hiç diye küflü 1 bahçeye
ve kaçarak köhne avlulardan
ki akar bunalır her bahar
ensest semptomların kaçık gecelerinde
ve sandalye ayakları sızlanıyor
ve dünyanın en büyük yalanı
burada söyleniyor: en sevdiğim göz şehla göz!
yazmamalı her sözü deftere
dile gelen sapıkların jazz esintileri var
ve ben burada değilim
aslında hiç olmadım.
2
insanlar sayıklıyordu: biz
eğlenirken yok hiç 1 cümle!
oysa biz asma dallardan yalnızlık
şurupları içtik renkleri pembeydi
ve kıvranarak her ölüşümüzde
bizden kaçan her cümle
cüzamlı ümitlerin saklandığı fenerdi
arzu yalan bir çöldü
yaban hayvanları boyuyordu ufku
ve bu kadar boş ve bu kadar anlamsız
ve bu kadar orospu çocuğu çikolata dağları
akışkan 1 geleceğin amansız boş yankıları
3
her şey olabilir ve bunun içmekle ilgisi yok
yıkımımı okumayı hak edecek hiç bir şey yapmadı
kabus dans ediyor, ritim yüksek
kayıp kaldırımlarda patlayan boynuz
matador sancılı bitmez yılan derisi
ve max ernst romanı kes-yapıştır gülüşleri
çivisi çıkmış ruhlara boşalan leopar sürüleri
ve kancık ve kancık heceler boyu hüzün
ölürken ben, keşke herkes gülümsemeseydi!
yalnızlık.
(3 kişinin gözetiminde (can, oya, taylan taftaf), 10 kişinin tanıklığında karga’da yazılmış otomatik şiirdir (dj set: bahadır dilbaz)20.10.09)
1
finale koşuyoruz aksak ayaklarımız frengili
ve kocaman hapislerimiz var
kayıp gecelerin hiç olmamış muştularında
berlin’den kaçma kukla tiyatrosu
belirsizliğin aslı bir teras ev
boşluğa dolanıp hiç diye küflü 1 bahçeye
ve kaçarak köhne avlulardan
ki akar bunalır her bahar
ensest semptomların kaçık gecelerinde
ve sandalye ayakları sızlanıyor
ve dünyanın en büyük yalanı
burada söyleniyor: en sevdiğim göz şehla göz!
yazmamalı her sözü deftere
dile gelen sapıkların jazz esintileri var
ve ben burada değilim
aslında hiç olmadım.
2
insanlar sayıklıyordu: biz
eğlenirken yok hiç 1 cümle!
oysa biz asma dallardan yalnızlık
şurupları içtik renkleri pembeydi
ve kıvranarak her ölüşümüzde
bizden kaçan her cümle
cüzamlı ümitlerin saklandığı fenerdi
arzu yalan bir çöldü
yaban hayvanları boyuyordu ufku
ve bu kadar boş ve bu kadar anlamsız
ve bu kadar orospu çocuğu çikolata dağları
akışkan 1 geleceğin amansız boş yankıları
3
her şey olabilir ve bunun içmekle ilgisi yok
yıkımımı okumayı hak edecek hiç bir şey yapmadı
kabus dans ediyor, ritim yüksek
kayıp kaldırımlarda patlayan boynuz
matador sancılı bitmez yılan derisi
ve max ernst romanı kes-yapıştır gülüşleri
çivisi çıkmış ruhlara boşalan leopar sürüleri
ve kancık ve kancık heceler boyu hüzün
ölürken ben, keşke herkes gülümsemeseydi!
yalnızlık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?