iktidar merdiveni

salavin
osman aysu’nun üç romanını satın almıştım geçtiğimiz pazar, eryaman’daki optimum’dan. üç kitap toplam 15 tl. o vakte dek bildiğim, tanıdığım ve okuduğum bir yazar değildi kendisi. sadece ismen duymuşluğum vardı o kadar. satın aldığım üç romanından ilk "iktidar merdiveni"ni okudum bir gün içinde. izlenimim şöyle: osman aysu "büyük" bir yazar değil. büyük’ten kastım kahramanlarını derinliğine işleyen bir kalemi yok. kahramanlar tekdüze, kurgusu da zayıf. polisiye roman yazarları genellikle böyledir zaten. kurgu, kahramanların kişiliklerinden hep önce gelir. bununla birlikte rahat okunan, kolay okunan bir üslubu var. bu özellik, bir yazar için iyi bir özellik midir, yoksa kötü bir özellik midir, doğrusu net bir kanaatim yok. okurken kasılmadığımı, sıkılmadığımı, ne anlatıyor bu adam diye işkence geçirmediğimi söyleyebilirim. bir sidney sheldon esintisi yok değil üslubunda, ama sheldon’a nazaran daha zayıf, daha yüzeysel bir anlatımı olduğunu söylemek mümkün.


az evvel nette osman aysu hakkında kısa bir araştırma yaptım. 40’ın üzerinde kitabı olduğunu öğrenince hem şaşırdım, hem de kendisini gıyaben tebrik ettim. israrla ve inatla yazanları hep sevmişimdir zaten.


"iktidar merdiveni" romanına gelince... romanın özeti kitabın arka kapağında şöyle verilmiş: "elli yaş bunalımında, evliliği monoton hale gelmiş, hayatın renklerinin solduğunu düşünen yakışıklı bir profesöre seçimler yaklaşırken, sol partileri bir araya toplayacak bir projede sol birliğin başkanı olması teklif edilir. aynı tarihlerde profesörün hayatına zihnini altüst eden, muhteşem ama karanlık bir kadın girer... siyaset oyunları, çıkar çatışmaları ve aşk bilim adamını aklından bile geçiremeyeceği bir tuzağın içine atacaktır..."

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol