lokma tatlısı

hamuru ufak ufak koparıp şerbetin içine atarak yapılan tatlıdır.yani tam olarak böyle olmasa da buna yakın bir şeydir.

bugün zorlu bir arabayla kara saplanma macerasından sonra şehrin meydanına adım attığım anda tadı damağıma düşen tatlıdır. caddede biraz ilerleyip henüz pişirilmiş tatlıları görünce susuzluktan dili sarkmış bir köpek şeklinde tatlıcıya seyirtip kendime yetecek kadar almışımdır. sonra evde earl grey sallama çay eşliğinde yerken daha önce ramazan ayında aynı meydanda kurulan çeşitli çadırlarda pişirilen lokmalar yüzünden tadının damağıma geldiğini anlayıp, ben pavlov un köpeği olmalıyım ya demişimdir.

hamurlar ufak ve top $ekillerde kopartilir, ocagin uzerinde kaynayan $erbetin icine atilarak kizartilir. ortaya muhte$em bir lezzet cikar. hem yemesi de hafiftir, mideyi rahatsiz etmez.

top şekli verilerek bildiğin sıvı yağda kızartılır. ardından şerbete yatırılır. sonra dilersen üzerine tarçın dökerek servis edilebilir.

çocukkene biz yani 1900 lerin son çeyreğinin başlarında avşa’ nın plajında lokmacı amca vardı. akşam üzeri gelirdi plaja. dört gözle beklerdik onun geçmesini. sonra yalakalığın bini bir para,olmazsa al at kendini kuma tepin dur... alın ulan işte bacak kadar çocuğu ne ağlatıyorsunuz üç kuruşluk lokma için.

inspired by a true story...


edit: ulan kimdeğiştiriyor klavyemde bu harflerin yerini!...

çok güzel olan tatlıdır. taze o an yapıldıysa sıcak sıcak bir koca tabağı hunharca indirebilirsiniz mideye.