asil ismi aleksey maksimovic peskon olan tum kitaplarinda burjuvaziyi elestirip, olumune dek lenin’le mektuplasmis olan 19. yüzyylda ya?amy? olan rus yazar.
gorki
maksim gorki rus yonetiminin karisiklik icerisinde oldugu zamanlarda cevresini iyi analiz eden ve bu olaylarai iyi bir sekilde kaleme alan yazar.
(bkz: ana)
çocukluğum,gençliğim,ana gibi kitaplarında bir dönemin sovyetlerini çok iyi anlatmakta.iyi bir gözlemcidir.
ayrıca amcasını başka bir mezara koca bir haç taşırken taşın üzerine düşmesi sonucu kaybetmiş olması bana hep enteresan gelir.
ayrıca amcasını başka bir mezara koca bir haç taşırken taşın üzerine düşmesi sonucu kaybetmiş olması bana hep enteresan gelir.
maksim gorki (1868-1936) ünlü rus yazar.
28 mart 1868’de rusya novgorod’da (bugünkü adı gorki) doğdu. 14 haziran 1936da moskovada yaşamını yitirdi. asıl ismi aleksey maksimoviç peşkov. çocukluğu astrahanda geçti. nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybetti. annesi yeniden evlenince doğum yeri olan novgoroda döndü. anneannesi ve büyük babası tarafından büyütüldü. yalnızca birkaç ay okula gidebildi. 8 yaşında çalışmaya başladı. bu sayede rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanıdı. bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sardı. yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için rusçada "acı" anlamına gelen "gorki" takma adını aldı. ilk gençlik yıllarını kazanda geçirdi. intihara kalkıştı, bir serseri gibi bütün rusyayı dolaştı.
ilk öyküleri tifliste bulunduğu yıllarda dergilerde yayınlandı. 1895te st. petersburgda yayınlanan bir dergide çıkan "çelkaş" adlı öykü ile ünlendi. ardından "yirmi altı erkek ve bir kız" öyküsü yayınlandı. ünü hızla yayıldı. bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. ilk romanı "foma" 1899da basıldı. bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun tartışmalara girmesi sonucu romanları başarısız sayıldı. 1906da yazdığı ve rus devrimine adadığı "ana" en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında petersburgda (bugün leningrad) yaşadı. marksizmi benimsedi. komünist parti içinde 1903teki bölünmede bolşeviklere destek verdi. ama partiye hiçbir zaman resmi üye olmadı. 1901de "fırtına kuşunun türküsü" isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. kısa sürede serbest kaldı, kırıma gitti. 1902de petersburg bilim ve sanat akademisine üye seçildi, üyeliği tekrar alındı. bilgi isimli bir yayınevi kurdu. bu dergiyle 1905 devriminde önemli bir rol oynadı. 1906da abdyi gezdi. 1906da rusyadan ayrılıp kapri adasındaki villasında yaşadı. marksistlerden uzak durdu. 1913te tekrar rusyaya döndü. rusyanın 1inci dünya savaşına girmesine karşı çıktı.
1917de bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştirdi. ama 1919dan başlayarak leninle işbirliği yaptı. ama süreç içinde hep bolşeviklerden hem rusyadan uzaklaştı. 1921-1928 arasını italyanın sorrento kentindeki villasında geçirdi. israrlı çağrılar üzerine 1929da tekrar rusyaya döndü. ölünceye kadar orada yaşadı. stalinin baskıcı yöntemlerini destekledi. sovyet yazarlar birliği başkanı oldu. 1936da tedavisi sırasında aniden öldü. ölümü kuşkulu bulundu. arkadaşları suikast iddasını artaya attı. toplumcu gerçekçi romanın kurucusu sayılır. eserlerinde çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı acılı hayatı, rusyadaki yoksulluk yıllarını anlattı. zaman zaman uzun felsefi tartışmalara girerek eserlerinin sanatsal düzeyini düşürdü. betimlemelerdeki ustalığıyla keskin bir gözlemci olduğunu gösterdi. başlangıçta bizzat katılarak destek verdiği sovyet devriminden daha sonra soğudu. dönem dönem verdiği gönülsüz desteklerin dışında rusyadan uzak kalmaya çalıştı. son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele aldı. tiyatro oyunları ve anılarını kaleme aldığı eserleriyle de rus edebiyatına katkıda bulundu.
28 mart 1868’de rusya novgorod’da (bugünkü adı gorki) doğdu. 14 haziran 1936da moskovada yaşamını yitirdi. asıl ismi aleksey maksimoviç peşkov. çocukluğu astrahanda geçti. nakliyecilik yapan babasını 5 yaşındayken kaybetti. annesi yeniden evlenince doğum yeri olan novgoroda döndü. anneannesi ve büyük babası tarafından büyütüldü. yalnızca birkaç ay okula gidebildi. 8 yaşında çalışmaya başladı. bu sayede rus işçi sınıfının yaşamını yakından tanıdı. bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakı sardı. yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için rusçada "acı" anlamına gelen "gorki" takma adını aldı. ilk gençlik yıllarını kazanda geçirdi. intihara kalkıştı, bir serseri gibi bütün rusyayı dolaştı.
ilk öyküleri tifliste bulunduğu yıllarda dergilerde yayınlandı. 1895te st. petersburgda yayınlanan bir dergide çıkan "çelkaş" adlı öykü ile ünlendi. ardından "yirmi altı erkek ve bir kız" öyküsü yayınlandı. ünü hızla yayıldı. bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. ilk romanı "foma" 1899da basıldı. bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun tartışmalara girmesi sonucu romanları başarısız sayıldı. 1906da yazdığı ve rus devrimine adadığı "ana" en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında petersburgda (bugün leningrad) yaşadı. marksizmi benimsedi. komünist parti içinde 1903teki bölünmede bolşeviklere destek verdi. ama partiye hiçbir zaman resmi üye olmadı. 1901de "fırtına kuşunun türküsü" isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. kısa sürede serbest kaldı, kırıma gitti. 1902de petersburg bilim ve sanat akademisine üye seçildi, üyeliği tekrar alındı. bilgi isimli bir yayınevi kurdu. bu dergiyle 1905 devriminde önemli bir rol oynadı. 1906da abdyi gezdi. 1906da rusyadan ayrılıp kapri adasındaki villasında yaşadı. marksistlerden uzak durdu. 1913te tekrar rusyaya döndü. rusyanın 1inci dünya savaşına girmesine karşı çıktı.
1917de bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştirdi. ama 1919dan başlayarak leninle işbirliği yaptı. ama süreç içinde hep bolşeviklerden hem rusyadan uzaklaştı. 1921-1928 arasını italyanın sorrento kentindeki villasında geçirdi. israrlı çağrılar üzerine 1929da tekrar rusyaya döndü. ölünceye kadar orada yaşadı. stalinin baskıcı yöntemlerini destekledi. sovyet yazarlar birliği başkanı oldu. 1936da tedavisi sırasında aniden öldü. ölümü kuşkulu bulundu. arkadaşları suikast iddasını artaya attı. toplumcu gerçekçi romanın kurucusu sayılır. eserlerinde çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı acılı hayatı, rusyadaki yoksulluk yıllarını anlattı. zaman zaman uzun felsefi tartışmalara girerek eserlerinin sanatsal düzeyini düşürdü. betimlemelerdeki ustalığıyla keskin bir gözlemci olduğunu gösterdi. başlangıçta bizzat katılarak destek verdiği sovyet devriminden daha sonra soğudu. dönem dönem verdiği gönülsüz desteklerin dışında rusyadan uzak kalmaya çalıştı. son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele aldı. tiyatro oyunları ve anılarını kaleme aldığı eserleriyle de rus edebiyatına katkıda bulundu.
anlamı acı manasına gelen, maksim gorki adlı ünlü rus edebiyatçısının takma ismi
bunalımlardayken tercih ettiğim nickim
bunalımlardayken tercih ettiğim nickim
st. petersburgda yasadigi ev muze haline getirilmistir.
(bkz: pelage)
yeni çömezimiz.sanırım bir maksim gorki hayranı."acı"larıyla güzel entrylerini en kısa zamanda okuyabilmeyi temenni ediyoruz.
hoşgeldi
hoşgeldi
yazmaya cali$tigi entrylerin her birini ba$ka sitelerden araklayarak sozluge ta$iyan birey. bu sebeple tum entryleri silinerek uyeligine son verildi. ustelik bu uyelik denemesi belki de 100. denemesi, ama her ucu$unda bir $eyler anlamasi ogrenmesi gerektigi yerde, inatla bizleri salak yerine koymaya cali$iyor.
hala anlamadi ki bilgi sozluk kendisine gore bir yer degil. biz burada sagdan soldan kopyalanan yazilari degil insanlarin kendi baki$larini, hayata dair soylemek istediklerini istiyoruz.
dolayisi ile bu arkada$imiz ne bugun ne de bir ba$ka gun sozluge yazar olamayacak bu hali ile.
hala anlamadi ki bilgi sozluk kendisine gore bir yer degil. biz burada sagdan soldan kopyalanan yazilari degil insanlarin kendi baki$larini, hayata dair soylemek istediklerini istiyoruz.
dolayisi ile bu arkada$imiz ne bugun ne de bir ba$ka gun sozluge yazar olamayacak bu hali ile.
ruscada acı anlamına gelen gorki;hayatı boyunca yaşadıgı ve ezildigi bütün olaylara karsı gorki lakabını kkullanmıstır.asıl adı;aleksey maksimoviç peşkov olan gorki,insanların hayatını arastırıp ibret alması için bir numaralı yazarlar listesinde olması gerekir diye düşünüyorum
hayranlık duyduğum yazarların en önde gelen isimlerindendir kendisi.gorki lakabını kendime uygun görüyorum..
gorki;bana hayatın bütün zorlukların en çıplak şekilde gösteren gercek bir yazar,keşke diyorum;keşke gorki hayatta olsaydı da beni çırağı olarak kabul etseydi ve ona duyduğum hayranlığı kendi gözleriyle görebilseydi..
ilk okuduğum roman;maxim gorki’nin ana adlı romanı idi.aralardan uzun zaman gecti ve birgün gorkinin ’çocukluğum’ romanını arkadaşımda gördüm ve alıp okumak istedim.okuduğum zaman,hayatıma dair o kadar benzer yönler buldum ki..gorki;çocukluğum adlı biyografisinde çektiği o hayatın acılarını en iyi şekilde dile getirmiş.kitabı bitirdiğim gece;uzun bir zaman öylece uzandım ve düşündüm;nasıl olur da bir insanın hayatı bu kadar zorluklarla geçer.daha sonra günümüz insanları ile karşılaştırdım(mesela dedim,allah’a şükür sağlığımız sıhhatimiz yerinde,oysa en ufak bir olayda bile ah..vah..ediyoruz hayata karsı bir isyan başlatıyoruz.oysa gorki;annesini,bbasını kaybetti sonra üvey babasından,büyükbabasından,arkadaslarından,çalıştığı yerlerdeki iş yeri sahiplerinden yani kısacası hemen hemen herkesten hep dayak yedi ve en kötü işkencelere maruz kaldı.büyükannesinden başka kimseden sevgi görememiş ve bu nasıl bir sabırdır ki yaşamaya devam etmiş..)
çocukluğum adlı eserinde kısa bir bölümü aktarmak istiyorum;
gorki çalıştığı yerde o yorgunlukla büyükbabasının evine geldiği zaman büyükbabası;haydi lan cabuk ellerini yıka da gel sofraya deyince gorki daha sonra aksam yemeği için sofraya gelince bir avuç yemek bulunuyordu önünde ve çatalda yemek yemek isterken yanlışlıkla elinden düşürür o çatalı ve büyükbabası sırf o çatalı elinde düşürdü diye dayanamayacagı kadar işkence girişiminde bulunmuştur.zavallı gorki,insan ne kadar da acıyor..
benim burada anlatmak istediğim;insanlar her ne halde olurlarsa olsunlar,herzaman bulunduğu mevkiye şükretmelidir çünkü unutmamalıdır ki,başka yerlerde çok daha kötüleri de vardır.düşünüyorum ki;insanlar,gorki’nin hayatını ve eserlerini özellikle ’’çocukluğum’’,’’ekleğimi kazanırken’’ve ’’benim üniversitelerim’’adlı biyografisini okuyarak bundan bir ders cıkarmalı ve bunları düşünerek yaşamını sürdürmelidir.gorki;insanların ibret alması için seçtiğim bir kaftan...
çocukluğum adlı eserinde kısa bir bölümü aktarmak istiyorum;
gorki çalıştığı yerde o yorgunlukla büyükbabasının evine geldiği zaman büyükbabası;haydi lan cabuk ellerini yıka da gel sofraya deyince gorki daha sonra aksam yemeği için sofraya gelince bir avuç yemek bulunuyordu önünde ve çatalda yemek yemek isterken yanlışlıkla elinden düşürür o çatalı ve büyükbabası sırf o çatalı elinde düşürdü diye dayanamayacagı kadar işkence girişiminde bulunmuştur.zavallı gorki,insan ne kadar da acıyor..
benim burada anlatmak istediğim;insanlar her ne halde olurlarsa olsunlar,herzaman bulunduğu mevkiye şükretmelidir çünkü unutmamalıdır ki,başka yerlerde çok daha kötüleri de vardır.düşünüyorum ki;insanlar,gorki’nin hayatını ve eserlerini özellikle ’’çocukluğum’’,’’ekleğimi kazanırken’’ve ’’benim üniversitelerim’’adlı biyografisini okuyarak bundan bir ders cıkarmalı ve bunları düşünerek yaşamını sürdürmelidir.gorki;insanların ibret alması için seçtiğim bir kaftan...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?