halkı tarafından pek bir sevilen, 16. yüzyılın bir döneminde hüküm sürmüş olan ingiltereye ait kraliçedir.
birinci elizabeth
kız kardeşi i. mary den sonra tahta çıkan kraliçedir. ingilterenin kral ve kraliçeleri arasında en önemli hükümdar olarak bilinir. kimseyle evlenmediği için kendisine the virgin queen de denmiştir. evlenmemesini sebebi çocukluk aşkı olan robert dudley yüzündendir. kendisi kraliçe ilan edilince onun da başkasıyla evlendiğini öğrenmesi üzerine evlilikten vaz geçerek "i am married to england" sözlerini sarf etmiştir. belki de evlilik ve aşk gibi kendine zarar veren unsurlar yüzünden ülkesine bu denle bağlanmış ve azim ile dolup taşmıştır.
iddia ediyorum kraliçe elizabeth kraliçe olduğu zaman bakire değildi...bu iddiamı muhtelif şekillerde kanıtlayacağım:
for example: kraliçe elizabethin bekarkenki manitası dük proncht, onunla birlikteyken yaşadıklarını en yakın arkadaşı filozof ve gammaz baron de kubertine anlatınca bu iddialarımın doğruluğunun şiddetle farkına vardım. bakın ne demiş sevgili proncht:
"sevgili kubertin, (ingilizcesi dear kubertindir)
biliyorum sen şimdi yüksek sosyeteyle meşgul ve baronluğun verdiği asilzade duruşla mefhumsun. elbette ki çok fazla zamanını almayacağım dostum. sana iletmek istediğim bazı haberler var. uzun müddet sana yazmamış olmamın en temel nedeniyse bu haberlerin kaynağı olan sevgili elizabeth(queen)in şehvet dolu dudakları ve çölden sıcak kasıkları arasında kendimi kaybetmiş olmamdır. öyle ki günlerdir kendime gelemiyorum. öpüşlerinin sıcaklığı hala donuk dudaklarımı kavurmaya yetiyor. sana neler söylesem az kalır, onunla evlenmeyi düşünüyoruz lakin babası buna pek izin verecekmiş gibi görünmüyor. sen bana neyi salık verirsin bilmiyorum ama onunla sevişmiş ve onunla hazzın doruklarına varmış olmak bile bende intiharı mümkün kılıyor...
sevgilerimle dük proncht..."
for example: kraliçe elizabethin bekarkenki manitası dük proncht, onunla birlikteyken yaşadıklarını en yakın arkadaşı filozof ve gammaz baron de kubertine anlatınca bu iddialarımın doğruluğunun şiddetle farkına vardım. bakın ne demiş sevgili proncht:
"sevgili kubertin, (ingilizcesi dear kubertindir)
biliyorum sen şimdi yüksek sosyeteyle meşgul ve baronluğun verdiği asilzade duruşla mefhumsun. elbette ki çok fazla zamanını almayacağım dostum. sana iletmek istediğim bazı haberler var. uzun müddet sana yazmamış olmamın en temel nedeniyse bu haberlerin kaynağı olan sevgili elizabeth(queen)in şehvet dolu dudakları ve çölden sıcak kasıkları arasında kendimi kaybetmiş olmamdır. öyle ki günlerdir kendime gelemiyorum. öpüşlerinin sıcaklığı hala donuk dudaklarımı kavurmaya yetiyor. sana neler söylesem az kalır, onunla evlenmeyi düşünüyoruz lakin babası buna pek izin verecekmiş gibi görünmüyor. sen bana neyi salık verirsin bilmiyorum ama onunla sevişmiş ve onunla hazzın doruklarına varmış olmak bile bende intiharı mümkün kılıyor...
sevgilerimle dük proncht..."
8. henry ile anne boleynin kızı olan ingiltere kraliçesi. hiç evlenmemiştir. ingiltere onun dönemde her alanda en güçlü devrini yaşamıştır. protestanlığın koruyuculuğunu üstlenmiştir. en sevilen ingiltere kraliçelerinden biridir.
dünya tarihinde çekilmiş ilk otuzbir.
ingiltere tahtının gelmiş geçmiş en ünlü kraliçelerinden biri, belki de en ünlüsü (victoria alınmasın ama).
Tudor hanedanının iktidara gelen son temsilcisi, ünlü tudor kralı viii henry ile anne boleyn'in kızı, kanlı mary'nin ve kral vi.edward'ın üvey kardeşi. ingiltere'yi 50 yıla yakın süreyle yönetmiş ve ülkenin altın çağ denen dönemini yaşatmıştır, hiç evlenmediği ve haliyle çocuğu olmadığı için ölümünden sonra tahta iskoç kralı yeğeni james stuart geçmiş ve stuart hanedanı iktidara gelmiştir.
Hiç evlenmediği için bakire kraliçe olarak anılır. Günümüzde bunun doğruluğuyla ilgili spekülasyonlar olsa da bunlar kanıtlanmamıştır.
Çok zeki olduğu söylenen, yabancı diller bilen, tarih ve politika okumuş, iyi eğitimli bir kraliçedir.
Kraliçe elizabeth, ülkeyi roma'dan ayıran bir baba ve protestan bir annenin kızı olarak protestan inanışıyla yetişmişti, tıpkı üvey kardeşi kral vi. Edward gibi. Ancak ispanyol olan aragonlu catherine'in ve o zamanlar roma'ya bağlı bir babanın kızı olan mary, fanatik derecesinde katolikti. Henry ölürken tahtı oğlu edward'a bıraktı ve tahta kendisinden sonra protestan oğlu edward çıktı. Ancak edward çok genç yaşta öldü ve yerine katolikliği geri getirmek isteyen mary çıktı. Mary'nin kısa hükümdarlığı boyunca sayısız protestan yakılarak öldürüldü, bu nedenle kendisi de kanlı/bloody ünvanına layık görüldü, ülkenin önde gelen çok sayıda protestan ailesi de yurtdışına kaçtı. Mary ölürken yerine protestan bir kraliçe bırakmak istemiyordu ancak bunu engelleyemedi ve ablasının hükümdarlığının büyük bölümünü kulede veya kırsalda ev hapsinde geçiren elizabeth, ablasının ölümünü ve tahta çıkacağını öğrendiğinde şunu dedi (demiş yani):
it is the Lord's doing, and it is marvelous in our eyes (Bu Tanrı'nın işi ve bizim gözümüze muhteşem görünüyor)
başa dönersek, elizabeth neşeli ve görkemli bir saraya doğdu. Erkek çocuk beklerken kendisine sahip olan babası kral hayal kırıklığına uğrasa da kızını seviyordu ve başka çocukları olacağını düşünüyordu. Bu sırada ilk karısı aragonlu catherine'den olan kızı mary'yi bebek elizabeth'e bakıcı olarak göndermişti. Ancak elizabeth henüz 3 yaşındayken annesi cadılık ve ensest suçlamalarıyla idam edildi ve kendisi de gözden düştü. Arkadan bir de erkek kardeşi olunca taht sırası oldukça geriledi. Son üvey annesi catherine parr anaç bir kadındı, elizabeth'le beraber mary'nin de tekrar göze girmesine ön ayak oldu. henry öldükten sonra elizabeth'i yanına olarak bizzat kendisi yetiştirdi. Ancak bu dönemde catherine'in son kocası ile elizabeth'in bir kaçamağının olduğu söylenir. Bu kaçamaktan sonra catherine, elizabeth'i uzaklaştırdı. Catherine çocuğunu doğururken öldü, akabinde kocası thomas seymour, elizabeth'le olduğu iddia edilen ilişkisinden ötürü idam edildi.
edward'ın ölümünden sonra tahtın mary'ye geçmesi gerekiyordu ancak bir takım oyunlarla taht, 9 günlük kraliçe olarak bilinen jane seymour'a geçti. ingiliz ordularının mary'yi desteklemesiyle birlikte jane seymour ve kocası ile oyunu tezgahlayanlar kuleye kapatıldı, tahta mary geçti. Mary'nin hükümdarlığı sırasında jane'i tahta çıkarmak isteyen bir ayaklanma oldu, bastırıldı, jane ve kocası idam edildi. Ayaklanmada elizabeth'in de payı olduğu düşünülerek ev hapsine mahkum edildi.
Mary'nin amansız protestan avı, elizabeth'le arasını iyice açtı. Bu esnada mary, ispanyol prensi philip'le evlendi ancak iki kere düşük yaptı. konumu ve belki de hayatı tehlikeye giren elizabeth ise kendini garanti altına almak için philip'le arayı iyi tuttu. Böylece hem yerini sağlamlaştırdı hem philip'in zaten pek de sevmediği mary'den uzaklaşmasına neden oldu. düşükleri, kocasının elizabeth'e yaklaşması, tahtı protestan bir kraliçeye bırakma düşüncesi, savaşta ingiltere'nin fransa'daki toprağı calais'in kaybedilmesi ve halkın tepkisi bir araya gelince mary iyice zayıf düştü ve öldü.
Danışmanları tahta geçen elizabeth'in evlenmesi ve veliaht vermesi gerektiğini düşünüyorlardı ve uygun adaylar arıyorlardı. Mary'nin kocası philip de talipler arasındaydı. Ancak elizabeth'in, jane seymour'un tahta geçişinde parmağı olan fakat idamdan kurtulan robert dudley'ye karşı hisleri olduğu bilinen bir gerçekti. Ayrıca iktidarını korumak peşinde olan elizabeth, evlenerek gücünü bir erkekle paylaşmak istemiyordu. Bu nedenle elizabeth bir yandan ülkeyi protestan inancına geri döndürürken, bir yandan dudley'i saraya aldırıp yerini sağlamlaştırıyordu. Ancak elizabeth, evli olan dudley ile açık bir birliktelik yaşamadı.
ilerleyen dönemlerde dudley'nin karısı amy'nin merdivenlerden düşmüş bir şekilde ölü bulunması, kaza olarak açıklansa da, halkın gözünde dudley'in işi olarak görüldü ve kraliçe asla böyle bir ithamda bulunulmuş bir adamla evlenemezdi.
Katolik olan iskoçya'da, protestan iskoç lordları ayaklanıyordu ve elizabeth el altından bu lordları destekliyordu. Bu destek ortaya çıkınca iskoçya ile savaşa girdi ve kuzeni iskoç kraliçesi mary stuart tahtından indirilerek kule'ye kapatıldı. uzun bir süre kule'de yaşadıysa da, katolik olması sebebiyle onu tahta geçirmek için yapılan isyan ve komploların bir kısmında payı olduğu nedeniyle mary stuart nihayetinde idam edildi.
Hükümdarlığının ortalarında, ispanyollar ingiltere'ye sefer yaparak dönemin en büyük donanması olan ispanyol armadasını gönderdiler. Elizabeth'in güçleri bu armadayı yakarak çok büyük bir başarıya imza attı ve sırf bu nedenle bile elizabeth, ülkesinin tarihinde unutulmaz biri oldu. armadanın yakılmasından kısa süre sonra robert dudley öldü.
Elizabeth ise yaklaşık 50 yıllık hükümdarlığın ardından, bekar ve çocuksuz olarak 70 yaşında öldü. Öldüğünde, en yakınındaki eşyaları arasında robert dudley'in son mektubunun bulunduğu söylenir.
Tudor hanedanının iktidara gelen son temsilcisi, ünlü tudor kralı viii henry ile anne boleyn'in kızı, kanlı mary'nin ve kral vi.edward'ın üvey kardeşi. ingiltere'yi 50 yıla yakın süreyle yönetmiş ve ülkenin altın çağ denen dönemini yaşatmıştır, hiç evlenmediği ve haliyle çocuğu olmadığı için ölümünden sonra tahta iskoç kralı yeğeni james stuart geçmiş ve stuart hanedanı iktidara gelmiştir.
Hiç evlenmediği için bakire kraliçe olarak anılır. Günümüzde bunun doğruluğuyla ilgili spekülasyonlar olsa da bunlar kanıtlanmamıştır.
Çok zeki olduğu söylenen, yabancı diller bilen, tarih ve politika okumuş, iyi eğitimli bir kraliçedir.
Kraliçe elizabeth, ülkeyi roma'dan ayıran bir baba ve protestan bir annenin kızı olarak protestan inanışıyla yetişmişti, tıpkı üvey kardeşi kral vi. Edward gibi. Ancak ispanyol olan aragonlu catherine'in ve o zamanlar roma'ya bağlı bir babanın kızı olan mary, fanatik derecesinde katolikti. Henry ölürken tahtı oğlu edward'a bıraktı ve tahta kendisinden sonra protestan oğlu edward çıktı. Ancak edward çok genç yaşta öldü ve yerine katolikliği geri getirmek isteyen mary çıktı. Mary'nin kısa hükümdarlığı boyunca sayısız protestan yakılarak öldürüldü, bu nedenle kendisi de kanlı/bloody ünvanına layık görüldü, ülkenin önde gelen çok sayıda protestan ailesi de yurtdışına kaçtı. Mary ölürken yerine protestan bir kraliçe bırakmak istemiyordu ancak bunu engelleyemedi ve ablasının hükümdarlığının büyük bölümünü kulede veya kırsalda ev hapsinde geçiren elizabeth, ablasının ölümünü ve tahta çıkacağını öğrendiğinde şunu dedi (demiş yani):
it is the Lord's doing, and it is marvelous in our eyes (Bu Tanrı'nın işi ve bizim gözümüze muhteşem görünüyor)
başa dönersek, elizabeth neşeli ve görkemli bir saraya doğdu. Erkek çocuk beklerken kendisine sahip olan babası kral hayal kırıklığına uğrasa da kızını seviyordu ve başka çocukları olacağını düşünüyordu. Bu sırada ilk karısı aragonlu catherine'den olan kızı mary'yi bebek elizabeth'e bakıcı olarak göndermişti. Ancak elizabeth henüz 3 yaşındayken annesi cadılık ve ensest suçlamalarıyla idam edildi ve kendisi de gözden düştü. Arkadan bir de erkek kardeşi olunca taht sırası oldukça geriledi. Son üvey annesi catherine parr anaç bir kadındı, elizabeth'le beraber mary'nin de tekrar göze girmesine ön ayak oldu. henry öldükten sonra elizabeth'i yanına olarak bizzat kendisi yetiştirdi. Ancak bu dönemde catherine'in son kocası ile elizabeth'in bir kaçamağının olduğu söylenir. Bu kaçamaktan sonra catherine, elizabeth'i uzaklaştırdı. Catherine çocuğunu doğururken öldü, akabinde kocası thomas seymour, elizabeth'le olduğu iddia edilen ilişkisinden ötürü idam edildi.
edward'ın ölümünden sonra tahtın mary'ye geçmesi gerekiyordu ancak bir takım oyunlarla taht, 9 günlük kraliçe olarak bilinen jane seymour'a geçti. ingiliz ordularının mary'yi desteklemesiyle birlikte jane seymour ve kocası ile oyunu tezgahlayanlar kuleye kapatıldı, tahta mary geçti. Mary'nin hükümdarlığı sırasında jane'i tahta çıkarmak isteyen bir ayaklanma oldu, bastırıldı, jane ve kocası idam edildi. Ayaklanmada elizabeth'in de payı olduğu düşünülerek ev hapsine mahkum edildi.
Mary'nin amansız protestan avı, elizabeth'le arasını iyice açtı. Bu esnada mary, ispanyol prensi philip'le evlendi ancak iki kere düşük yaptı. konumu ve belki de hayatı tehlikeye giren elizabeth ise kendini garanti altına almak için philip'le arayı iyi tuttu. Böylece hem yerini sağlamlaştırdı hem philip'in zaten pek de sevmediği mary'den uzaklaşmasına neden oldu. düşükleri, kocasının elizabeth'e yaklaşması, tahtı protestan bir kraliçeye bırakma düşüncesi, savaşta ingiltere'nin fransa'daki toprağı calais'in kaybedilmesi ve halkın tepkisi bir araya gelince mary iyice zayıf düştü ve öldü.
Danışmanları tahta geçen elizabeth'in evlenmesi ve veliaht vermesi gerektiğini düşünüyorlardı ve uygun adaylar arıyorlardı. Mary'nin kocası philip de talipler arasındaydı. Ancak elizabeth'in, jane seymour'un tahta geçişinde parmağı olan fakat idamdan kurtulan robert dudley'ye karşı hisleri olduğu bilinen bir gerçekti. Ayrıca iktidarını korumak peşinde olan elizabeth, evlenerek gücünü bir erkekle paylaşmak istemiyordu. Bu nedenle elizabeth bir yandan ülkeyi protestan inancına geri döndürürken, bir yandan dudley'i saraya aldırıp yerini sağlamlaştırıyordu. Ancak elizabeth, evli olan dudley ile açık bir birliktelik yaşamadı.
ilerleyen dönemlerde dudley'nin karısı amy'nin merdivenlerden düşmüş bir şekilde ölü bulunması, kaza olarak açıklansa da, halkın gözünde dudley'in işi olarak görüldü ve kraliçe asla böyle bir ithamda bulunulmuş bir adamla evlenemezdi.
Katolik olan iskoçya'da, protestan iskoç lordları ayaklanıyordu ve elizabeth el altından bu lordları destekliyordu. Bu destek ortaya çıkınca iskoçya ile savaşa girdi ve kuzeni iskoç kraliçesi mary stuart tahtından indirilerek kule'ye kapatıldı. uzun bir süre kule'de yaşadıysa da, katolik olması sebebiyle onu tahta geçirmek için yapılan isyan ve komploların bir kısmında payı olduğu nedeniyle mary stuart nihayetinde idam edildi.
Hükümdarlığının ortalarında, ispanyollar ingiltere'ye sefer yaparak dönemin en büyük donanması olan ispanyol armadasını gönderdiler. Elizabeth'in güçleri bu armadayı yakarak çok büyük bir başarıya imza attı ve sırf bu nedenle bile elizabeth, ülkesinin tarihinde unutulmaz biri oldu. armadanın yakılmasından kısa süre sonra robert dudley öldü.
Elizabeth ise yaklaşık 50 yıllık hükümdarlığın ardından, bekar ve çocuksuz olarak 70 yaşında öldü. Öldüğünde, en yakınındaki eşyaları arasında robert dudley'in son mektubunun bulunduğu söylenir.
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort bursa escort bursa escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?