onno tunc besteli bir sezen aksu $arkisi..yorum yapmayacam hakkinda..dinleyenler yorum yapmanin cok buyuk bir haksizlik olacagini anlayacaklardir..i$te sozleri;
bir cocuk gordum uzaklarda
gozleri kederli hatta korkulu
her seye ragmen bir an gulumsedi cocuk
sicak sade ama biraz kuskulu
bir cocuk sevdim uzaklarda
saniyordum ki onun ozlemi de buydu
o ise bir bakista beni ortulerimden
yalnizca yalnizca duygulariyla soydu
ben boyle yurek gormedim boyle sevgi
simdi cocuk buyumekte gunbegun
butun huzunleri oksadi birer birer
gizli bir umide sarilarak biraz kuskun
bir cocuk gordum uzaklarda
biraz cocuk biraz adam biraz hicti
ellerinde yasli zaman demetleri
daha once denenmemis yeni bir yol secti
bir cocuk sevdim uzaklarda
bir elinde yarin obur elinde dun
erken ihtiyarlamaktan sanki biraz uzgun
dunyanin haline bakip guldu gecti.
bir çocuk sevdim
modern cagin getirisi olan tikky kizlarimizin icki sofrasinda aglarken sarfettikleri sozlerden biri.
onno tunç $arkıları albumunde beklenmeyecek bir performansla aylin aslımın mükemmel yorumladığı $arkı.
(bkz: pedofili)
zannediyorum bu şarkıyı kötü söylemek imkansız.
önce sezen aksu, sonra aylin aslım ve şimdi de zeynep dizdar. her biri mükemmel yorumlamışlar.
önce sezen aksu, sonra aylin aslım ve şimdi de zeynep dizdar. her biri mükemmel yorumlamışlar.
kanal dnin yeni dizisi.
tıpkı aşkı memnu dizisinin yasak aşk temasıyla kitlelere ahlâkı sorgulatarak yaptığı reklamla yakaladığı ünü hedef edinmiş bir niyet gördüm bu dizi yapımcılarında. isim de çok müsait.
"aha işte toplumun ahlakını bozuyorlar! üniversteli genç bacak kadar liselinin aklını çeliyor da çocuklarımıza kötü örnek oluyor" dedirtecekler bize. karşı görüşten de biri çıkacak "nalakası var abi ya toplum gerçeği bunlar" diyecek.
muhteşem yüzyıl da sülümanın halvet dalgalarıyla becermişti bunu. ve fatmagülün ilk bölümde iğfal edilmesi. yeni moda bu.
ama çetin tekindor yok mu..? sesi gıdıklıyor insan ruhunu. tek başına bile ayakta tutmaya yeter diziyi.
"aha işte toplumun ahlakını bozuyorlar! üniversteli genç bacak kadar liselinin aklını çeliyor da çocuklarımıza kötü örnek oluyor" dedirtecekler bize. karşı görüşten de biri çıkacak "nalakası var abi ya toplum gerçeği bunlar" diyecek.
muhteşem yüzyıl da sülümanın halvet dalgalarıyla becermişti bunu. ve fatmagülün ilk bölümde iğfal edilmesi. yeni moda bu.
ama çetin tekindor yok mu..? sesi gıdıklıyor insan ruhunu. tek başına bile ayakta tutmaya yeter diziyi.
bülent inal var diye ilk iki bölümünü izledim.
bu adam fena bir şey canım,o ses,o donuk bakıştaki ateş,o cool mimiksiz harikulade yüz falan...
ama dizi devamı getirilecek,insanı sürükleyecek bir şey değil.
daha sonu başından belli.
mantıksızlıklar falan da oha dedirten cinsten.
evden yalınayak baba zoruyla sürüklenip arabaya bindirilen ve ucurum kenarında indirilen kızın ayaklarında babet oluşuveriyor hak teala tarafından.
sonra uçurumdan ölmek amacıyla denize atlayan kız,üstelik de yüzme bilmemekte,tek parça halinde canlı canlı sudan çıkartılıyor.kim tarafından?uçurumdan kızının arkasından atlayan altmış yaş üzeri baba tarafından.
kızın babetler hala ayağında.
bir tek teki bilem zayi olmamış,yine hak teala tarafından.
sevdiceğinden hamile kalan kız,ailesi tarafından odaya kilitlenip telefonuna el konuluyor.
tamam da niye?
olan olmuş olum,bırakın da kızı arasın oğlanı,durum budur diye anlatsın.
yok,kimse izin vermiyor oğlanı arayıp haber vermesine.
ta ki oğlan amerikaya uçup gidene kadar.
sonra herkeste bir rahatlama,kızı okula tekrar göndermeler falan.
bir yandan da üzülüyorlar oğlan kızı bırakıp amerikaya kaçmış diye.
lan allahsızlar,izin verdiniz mi kız oğlana haber etsin,ben hamileyim,gel diye.
sonracııma efendime söyliim,bülent inalın o kaprisli,o ağda yutmuş yapışkan kızı var ya,o kız benim öğrencim olsa keşke,hayatta hiç yapmadığımı yapıp,kafasını lavabonun içine soksam,yok yok klozetin içine.babanın yakasından düş artık obsesif kompülsif ergen gerisi saplantılı kişilik ,diye haykırsam.
kız okula gidip gelmeye başlıyor ama bu defa da hiç aklına gelmiyor ki okuldan bir telefon etsem şu oğlana,bir kerecik konuşsam falan diye.
aklına tek gelen şey,kalkıp amerikaya gitmek,oğlanın yüzüne karşı konuşmak.
oldu balım,amerika dediğin üç yüz elli nüfuzlu muhtarlıkla yönetilen minik şirin bir köy zaten.köy meydanına çıkıp oğlanın adını bağırsan yeter,muhtar emmi tutar getirir oğlanı...
aman işte sonu belli zaten,bu bülent inalcığım bu soğuk nevale konuşma engelli diksiyon fukarası kızla evlenecek,kızın bebeğine sahip çıkacak,kızın ablası da bülente aşık ya,fesatlıklar falan...bu minvalde gidecek dizi.
başka da yürümez.
i ıh...olmamış.
üstelik dizi olarak da ismi çok itici.
günümüzde sübyancı sapıklardan dolayı türkiyenin gündemi sürekli ve her ay başka bir acıyla değişmekteyken,böyle bir çocuk sevdim falan gibi isimler düşünülürken,birden fazla kez düşünülmeli.
bu adam fena bir şey canım,o ses,o donuk bakıştaki ateş,o cool mimiksiz harikulade yüz falan...
ama dizi devamı getirilecek,insanı sürükleyecek bir şey değil.
daha sonu başından belli.
mantıksızlıklar falan da oha dedirten cinsten.
evden yalınayak baba zoruyla sürüklenip arabaya bindirilen ve ucurum kenarında indirilen kızın ayaklarında babet oluşuveriyor hak teala tarafından.
sonra uçurumdan ölmek amacıyla denize atlayan kız,üstelik de yüzme bilmemekte,tek parça halinde canlı canlı sudan çıkartılıyor.kim tarafından?uçurumdan kızının arkasından atlayan altmış yaş üzeri baba tarafından.
kızın babetler hala ayağında.
bir tek teki bilem zayi olmamış,yine hak teala tarafından.
sevdiceğinden hamile kalan kız,ailesi tarafından odaya kilitlenip telefonuna el konuluyor.
tamam da niye?
olan olmuş olum,bırakın da kızı arasın oğlanı,durum budur diye anlatsın.
yok,kimse izin vermiyor oğlanı arayıp haber vermesine.
ta ki oğlan amerikaya uçup gidene kadar.
sonra herkeste bir rahatlama,kızı okula tekrar göndermeler falan.
bir yandan da üzülüyorlar oğlan kızı bırakıp amerikaya kaçmış diye.
lan allahsızlar,izin verdiniz mi kız oğlana haber etsin,ben hamileyim,gel diye.
sonracııma efendime söyliim,bülent inalın o kaprisli,o ağda yutmuş yapışkan kızı var ya,o kız benim öğrencim olsa keşke,hayatta hiç yapmadığımı yapıp,kafasını lavabonun içine soksam,yok yok klozetin içine.babanın yakasından düş artık obsesif kompülsif ergen gerisi saplantılı kişilik ,diye haykırsam.
kız okula gidip gelmeye başlıyor ama bu defa da hiç aklına gelmiyor ki okuldan bir telefon etsem şu oğlana,bir kerecik konuşsam falan diye.
aklına tek gelen şey,kalkıp amerikaya gitmek,oğlanın yüzüne karşı konuşmak.
oldu balım,amerika dediğin üç yüz elli nüfuzlu muhtarlıkla yönetilen minik şirin bir köy zaten.köy meydanına çıkıp oğlanın adını bağırsan yeter,muhtar emmi tutar getirir oğlanı...
aman işte sonu belli zaten,bu bülent inalcığım bu soğuk nevale konuşma engelli diksiyon fukarası kızla evlenecek,kızın bebeğine sahip çıkacak,kızın ablası da bülente aşık ya,fesatlıklar falan...bu minvalde gidecek dizi.
başka da yürümez.
i ıh...olmamış.
üstelik dizi olarak da ismi çok itici.
günümüzde sübyancı sapıklardan dolayı türkiyenin gündemi sürekli ve her ay başka bir acıyla değişmekteyken,böyle bir çocuk sevdim falan gibi isimler düşünülürken,birden fazla kez düşünülmeli.
müjde uzman cesur sahneleri ile cilgin atiyormu$ bu dizide. ben izlemedim ama soylenenler o yonde.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?