noel

0 /
shibumi
istanbul lisesi,galtasaray, alman,ve bunlar gibi yabanci kokenli okullari tatil eden bogazicinde winter break adiyla anilan hristiyan bayrami.
ilean
hristiyanlarin hz. isa’nin dogum gunu dolayisiyla kutladiklari bayram; bu bayramin kutlandigi zaman suresi; miladi yili ocak ayinin birinci gununun gecesi; milad; hz. isa’nin dogumu kabul edilen gun. bu gunu esas alan takvime ise milâdi takvim denir.

hristiyan inancina gore evrenin nuru olan hz. isa’nin dogum gununu 25 aralikta kutlamanin, papalarin kis gundonumu torenlerine bagli bulunanlari bundan vazgecirmek amacina yonelik oldugu soylenir. 25 aralik hristiyan kiliselerinin hepsi tarafindan hz. isa’nin dogum gunu torenleri olarak kutlanir. katolik (latin) kilisesi 25 aralik, ortodoks kiliseleri ise iv. yuzyildan itibaren bu tarihi benimsemislerdir. katolik kilisesi bu gunu, birincisi gece yarisi; ikincisi gunes dogarken; ucuncusu ise sabah olmak uzere uc missa (ayin) tertipleyerek kutlar.

noel, genel kanâate gore bati’da 354 m. yillarinda kutlaniliyordu. buna karsilik hz. isa’nin dogumunu 6 ocak’ta kutlayan dogu hristiyanlari ise, ioonnes khrysostomos ve gregorios adli azizlerin etkisiyle noel kutlama tarihlerini batiya ayak uydurarak 25 aralik gunu olarak degistirmislerdir.

serco
hz. isa’nin dogumundan cok once gunese tapan putperestler, tanri saydiklari gunes’in her gun biraz daha erken kendilerini terk etmesine uzulurlerdi. 25 aralik’ta gunler tekrar uzamaya baslayinca, gunesin kendileri ile kalmaya razi olduguna sevinerek kutlamalar yaparlardi. bu kutlamalar sirasinda dans ederler, icki icerler ve isiklandirma yaparlardi. ayrica hindi kesme, domuz basi, kaz kizartmasi yemeyi de gelenek haline getirmislerdi. birde aralarinda cesitli hediyeler verirlerdi. ayrica gunese tapan ve kurtarici tanrilarinin kis baslangicinda dogduguna inanan diger putperest milletler de vardi. bunlar da julian takvimine gore kis baslangici olarak kabul edilen 25 aralik’ta ozel kutlama torenleri yaparlardi.

hz. isa’nin dogum gunu kesin olarak bilinmedigi icin ilk hristiyanlarin hz. isa’nin dogumu icin kutladiklari ozel bir gun yoktu. bu sirada roma imparatorlugunun her yerinde gunese ve putlara tapiliyordu. roma imparatoru buyuk kostantin, putperest iken miladin 313 senesinde hristiyanligi kabul etti. putperestlikten bircok seyleri de hristiyanliga soktu. gunes tanrisinin dogum gunu kabul edilen 25 araligi yilbasi kabul etti. hz. isa’nin kurtarici tanri olduguna inanan hristiyanlar da, hz. isa’nin 25 aralik’ta dogdugunu kabul ettiler (!). sonunda bu geceyi miladi yilbasi ve noel olarak her sene kutlamaya basladilar.

hz. isa’nin dogum gunu olarak 25 araligin secilmesi, iii. yuzyil baslarinda isa’nin olum tarihinin 25 mart olarak tahmin edilmesine dayanir. hz. isa’nin dogumu 6 ocak’ta, muneccim krallarin tapinmasi ve isa’nin vaftizi ile birlikte kutlayan dogu hristiyanligi da 25 aralik tarihini aziz lonnes khrysos benimsemistir.

buna karsilik ermeni kilisesi noel’i hicbir zaman kabul etmedi ve hz. isa’nin dogumunu 6 ocak’ta kutlamayi surdurdu.
fergadan
arif nihat asya’nın konuyla ilgili nefis yazısı.
-yılbaşı neyimiz olur? diye soruyorum. fakat,
-29 ekim’imiz midir, 30 ağustos’umuz mudur, şeker bayramı’mız mı, kandilimiz mi, kurban bayramı’mız mı? diye sual açmak da yersiz olmazdı.
biz muharremlerle, martlarla başlayan yıllar da biliriz... ki, hiçbiri böyle şımarıklıkla, böyle ayyaşlıkla, böyle kumarbazlıkla açılmazdı. hepsi efendi yıllardı.
memleketimize, herhalde, beyoğlu’ndan giren, haliç’i atlayarak fatih’lere, aksaray’lara, sonra rumeli’ye ve boğaz’ı aşarak önce kadıköy’lere, moda’lara ve sonra üsküdar’lara ve oradan anadolu’ya geçen bu bunak neyimiz olur: babamız mı, dedemiz mi, amcamız mı, yoksa avrupalılıktan pirimiz mi?

istanbul’un tepebaşı’ndan adana’nın tepebağı’na kadar her yeri bilen, her yere uğrayan bu moruk kimdir, necidir?

bir resmine bakarsanız havarilere, öteki resmine bakarsanız rasputin’e benzeyen bu iskambil papazı, aramızda nenin nesidir... bunu hiç merak ettiniz mi?

siz bırakın da ben söyleyeyim onun kim olduğunu: o haçlı seferlerinden kalma bir kılınç artığıdır. o zaman silahla giremediği yerlere, şimdi beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak girebiliyor.

o evimize girerken eşeğini kapımızın halkasına bağlayan bir piyer lermit’tir... kardeşlerini mukaddes savaşa hazırlamaktan geliyor.

o, adıyla sanıyla bir misyonerdir ki, şu memlekette ocağına incir dikildikten sonra, kılığını değiştirmiş... ve bizi avlamaya, kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan; çocuklarımızdan başlamıştır.

bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz, fedakârlığının sebebini düşünmediniz mi?

bırakın onun hakkından ben gelirim: işte sakalını çekince gördünüz... sakalı elimde kaldı ve altından lüsifer çıktı.

bilirsiniz ki casuslar da kıyafetlerini ekseriya böyle değiştirirler.

bu, mezar beğenmeyen hortlağa ya mezarını gösterin, yahut bırakın: haç’ında çarmıha gereyim onu.

tehlikeyi sezer de kendiliğinden gitmeye kalkarsa çıkarken ceplerini yoklamayı unutmayınız: muhakkak bir şeyimizi çalmıştır.
eldrun
hıristiyanlar hz.isa’nın doğumunu kutlarlar noel ile. ama araştırmacılara göre isa aralık ayında doğmamıştır. tahminler mart ya da nisan olduğu yönündedir.
sipsi
türkiye’deki hristiyanlar ’doğuş bayramı’ da demektedirler. 24 aralık gecesi kutlanmaya başlanır. geneli diğer mezheplerle aynı zamana almış olmalarına rağmen ocak ayının ilk haftasında kutlamaya devam eden ortodokslar da vardır.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol