dünyanın en sansli adamı

sercovi
şans..
“dünyanın en şanslı adamı olmak” söylencesi neden hep bu kadar uzak gelmiştir diye düşündüm bu gece. “kalıp cümle, peh!”.. değilmişin farkına varmak çok keyifli a dostlar. kim ne diye buraya getirsin ki siz zavallı şanssız insanları? işte bunu da ekledim beyin kıvrımlarının sonuna. alınmayın a dost bu sadece bir sevinç şelalesi değil kocaman bir insanın doğduğunun göstergesi.
çocukları çok seviyor..
konuşurken “o” olmak var ya hani..
ama siz bunu bilmezsiniz a dostlar, dünyanın en şanslı adamı olmak o kadar kolay değil. hele ki neden böyle düşündüğünüzü anlatmak.. cümlelerim kime anlatacak ki meramımı? siz pek sevgili olmakla beraber en şanssızlara da mı?
hayır hayır, “sevgili” kısmı daha ağır basıyor elbet, dedim ya bu yazdıklarım tamamen sizi sevdiğimden(öyle bir şey demedi demeyin, anlayan anladı).
tek kaşımı havaya kaldıramadığım biyolojik bir gerçek. fakat başarabildiğimi sonuna kadar hissetmek suretiyle kaşımın havaya kalktığını söylemem de yalan değil hani.
“ondan sonra dedim ki:
-nediyyiiosuu lasen!!” lafı tek kaşın havaya kalkıp dilin hafif peltelediği milisaniyelere(?) denk düşer ekseriyetle.
“ondan sonra dedi ki:
-nediyyiiosuu lasen!!” lafı ise aynı kombinasyonların yaşandığı başka bir bünyede vücut bulur.
iki farklı bünyedir yani yukarıdaki iki farklı tırnak içi cümleleri eyleyen.
soru basit değil mi?
kim bu iki kişi?

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol