halil ibrahim özcanin kitabi...
fikriye, latife ile giriştiği aşk mücadelesini kaybetmiş, köşkün kapısında kalakalmıştı.
“hak etmedim ben bunu zengin kızı, ben bunu hiç hak etmedim. alacağın olsun senin. senin de bitecek saltanat günlerin!” sözleri dili ile dişi arasından ıslık gibi çıkmıştı. gözleri sanki bir ateş topuydu.”
gün ışığına pek çıkarılmayan hayatı ve ölümü üzerindeki muammalar, fikriyeyi yakın tarihimizin en ilgi çekici kadınlarından birisi yapmaktadır. onu bu kadar ilginç ve özel kılan, hayatını hiçbir karşılık beklemeksizin mustafa kemale sunmasıydı belki; belki de tutkuyla bağlandığı insana duyduğu aşkın, onu ölüme götürmesiydi. intihar söylentilerinin ötesinde, mustafa kemalin uğruna atıldığı ve latifeye karşı ölümüne giriştiği aşk mücadelesinin kurbanıydı.
hazin bir aşk hikayesi, tutkuyla aşka adanan kısacık bir ömür; gölgeler altındaki sırları tarihe bırakmayacak kadar duru bir güzelliğe sahip olan fikriye... onu bu kadar ihtiras ve vefa duygusu ile gazinin peşinden sürükleyen neydi?
sürgün ve yalnız bırakıldığı dünyasında güç aldığı aşkını savunan, mezarı bile hâlâ gizlenen fikriye nasıl ve neden öldü?
bu çalkantılı ve kısa hikaye, tutkusuna ve kişiliğine sahip çıkan, bunun için tüm varlığını ortaya koyan, ancak gölgede kalmaya mahkum olmuş tüm kadınlara adanmıştır.
tarihte hiçbir şey gizli kalmasın diye…
çankaya nın duvaksız gelini fikriye
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?