"ben sana gülüm demem, gülün ömrü az olur"
birine söylenecek en önemsiz iltifat gibidir bu zamanlar. bir çocuk, bir genç repliğidir. çünkü her yerde var, nereyi açsanız yazar, hangi kartpostala baksanız, hangi öğrencinin defterine, kitabına baksan yazar. o kadar çoktur ki bunu söyleyen, bıkmışızdır. oysa yılmaz erdoğan ne de güzel kullanıyor şiirlerinde, ne kadar da doğal geliyor duyunca. sanki ilk defa duyuyormuşuz gibi. en eski şiirlerinden birinde "ben sana gülüm demem gülün ömrü az olur diyor" şiirin arasında şarkısını bile söylüyor, sonraki şiirlerinde diyor ki, "ben sana gülüm derim, gülün ömrü uzamaya başlar" söyleyecek birşey, yapacak bir tanım kalmaz bu saatden sonra. yalnız şu söylenebilir, biz aşklarımızı sevgilerimizi çocuk tadında yaşamıyoruz. aşklar basit geliyor, sözler de basitleşiyor, sözler basit geliyor, hayatın bir anlamı kalmıyor.
günün bu saatinde içmiş olmak gerekmez. aşkları çocuk saflığında yaşamak için...
ben sana gülüm demem gülün ömrü az olur
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?