nerelerden çıktı, ilk kim çıkardı bilemiyorum ama güncel tartışmalarımızda karşılaştığımız bir embesillik türüdür bu. böyle birkıyaslama yapan adamın mantık anlayışından şüphe duyarım ben.
efendim, kıyas, aynı kategorideki olgular için geçerlidir. çiğköfte ile elma kıyaslanamaz, hangisi iyidir, güzeldir bilinemez. iki ayrı elma arası kıyas olabilir belki, o kadar. şimdi bakıyorum kemal atatürk’e, bir de peygamberimize... aralarında ümmet-peygamber ilişkisi haricinde hiçbir bağ kuramıyorum.. nasıl oluyor da bazı gerzekler kıyas yapıyorlar anlamak da zor. kaldı ki, atatürk’ün yaratılma sebebi bile peygamberimiz efendimizdir. allah tüm dünyayı onun hatrına yaratmamış mıdır? peygamberimiz "ismet" sıfatına haiz değil midir?
ha bir de aynı şekilde, bazı dindar ama aslında dini götünden anlamış insanlar var ki, onlar da bu kıyaslamayı negatif yönde yapıyorlar. yani, atatürk içki içmişmiş de peygamber içmemişmiş de. zenin zeka katsayını sikiyim diyecem de ufacık olduğu için sineklere havale ediyorum.
hz. muhammed i atatürk ile kıyaslama gerzekliği
katsayı oranı son derece yüksek bir gerzeklik artı cahilliktir.
(bkz: gençler alkol aldık mı)
elmayla armutu karıştırmaktır.
karşılaştırma yapmak, kelimenin tam anlamı ile ahmaklık olur.
ikisinin de müslüman olması sebebiyle, ancak ortak noktalarının tespit edilmesi daha doğru olabilir.
örneğin, ikisinin de yaşadığı dönemler göz önüne alındığında,"darmadağan, ne yapacağını bilmez bir toplumdan güçlü, sağlam bir toplum yarattıklarını düşünürsek" ikisinin de, dönemlerinin en büyük devrimcileri olduğunu söylemek yanlış olmaz her halde.
mutlak eleştirmek isteyenlere de bir hatırlatma veya bir soru:
yaşadıkları dönemlerin koşullarını tam olarak bilmek mümkün olmayacağı için, eleştiriler havada kalmaz mı?
ikisinin de müslüman olması sebebiyle, ancak ortak noktalarının tespit edilmesi daha doğru olabilir.
örneğin, ikisinin de yaşadığı dönemler göz önüne alındığında,"darmadağan, ne yapacağını bilmez bir toplumdan güçlü, sağlam bir toplum yarattıklarını düşünürsek" ikisinin de, dönemlerinin en büyük devrimcileri olduğunu söylemek yanlış olmaz her halde.
mutlak eleştirmek isteyenlere de bir hatırlatma veya bir soru:
yaşadıkları dönemlerin koşullarını tam olarak bilmek mümkün olmayacağı için, eleştiriler havada kalmaz mı?
ohadır , yuhtur , çüştür.
yapılmamalıdır, ikisinin çalı$ma alanları çok farklıdır.
okulumuza gelen almanlar tarafından sırf kafa karıstırmak ve bizi koseye sıkısıtrmak amaclı sorulan allah mı atatürk mü sorusunun biraz daha yumusatılarak sorulmuş versiyonudur.
ikisinin arasındaki farkı anlayıpta bize sormadıkları zaman türkler kadar geriye dönüpte gururla bakabilirler.
(bkz: tarih yazmak)
edit:sorudan sonra ne oldugunu da anlatmak istedim.derslerine iyi calısan arkadaslar almanları götlerine baka baka geri gönderdiler.
ikisinin arasındaki farkı anlayıpta bize sormadıkları zaman türkler kadar geriye dönüpte gururla bakabilirler.
(bkz: tarih yazmak)
edit:sorudan sonra ne oldugunu da anlatmak istedim.derslerine iyi calısan arkadaslar almanları götlerine baka baka geri gönderdiler.
bazı guruhlarca tepki ile kar$ılanan konu.
gözlerimi açtım, parmağımı emdim, emeklemeye ve yürümeye başladım evet fizyolojik olarak büyüyor ve geli$iyordum.
dediler ki " evladım biz müslüman türküz " erkek olacaksın, dinimizce sünnet gereklilik, kestirmem dedim çükümü ve koşmaya başladım ama nafile, o küçücük ayaklarım, cılız bacaklarım dayanamadı bu amansız kovalamacaya ve yakalandım.
evet kestiler bamyamı acımadan. eteklerle gezdim, kan işedim günlerce,peki neden ? e müslümanız dediler eyvallah dedim.
bir gün babam elinde mavi bir önlük, cebinde beyaz bir yakalıkla çıka geldi. yüzünde bir tebessüm ve bir gurur ifadesi vardı. bu ne baba dedim " önlük evladım " dedi, okula gidecek, memlekete ve bizlere hayırlı bir adam olacaksın dedi.
sevinmiştim zira benden 1 yaş büyük komşumuzun kızı platonik aşkım " mualla " okula gidiyordu.artık onunla daha sık vakit geçirebilecektim ve artık kimse benimle alfabeyi bilmiyorum diye dalga geçemeyecekti.
her sabah kışla merasimilerin de olduğu üzere gencecik fidanlar, ruhunda kötülük olmayan, pırıl pırıl çehreye sahip cocuklar, şubat ayının soğuğunda ellerimiz üşüye üşüye topyekün, tek yürek ve tek ağızdan " korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak " diye bagırırdık.
zamanla gençliğe hitabeyi, türk ulusunun şanlı tarihini ve bu tarihi yazan mustafa kemal ve türk insanınlarını öğrendim.
evet artık türk olduğumu, soyumu, sopumu, nereden geldiğimizi ve ne fedakarlıklar, ne bedeller ile bu topraklarda güvenle nefes aldığımı öğrenmiştim.
bir taraftan elif, be, pe, te, se, cim sözcükleri dudaklarımdan dökülürken bir taraftan müslümanların şanlı tarihini, ilk kurulan müslüman ordusu ile bedir savaşında muşrikleri nasıl bozguna uğrattığımız ve ardından uhud savasinda uhud dağına konuşlanmış müslüman savaşçıların " hz muhammed "’in kelamını dinlemeyip, bir anlık heyecanları ya da stratejik hataları yüzünden nasıl bozguna uğratıldıklarını öğrenindim.
kurtuluş savası, çanakkale destanı, hendek savaşı, varna zaferi derken koca adam oldum.mualla da tasındı gitti zilli.
düşünüyorum bir türlü anlam veremiyorum.
ben müslüman bir türk’üm, ee atatürk’te müslüman bir türk peki hz muhammed ? müslümanın aga babası.
hz muhammed’in ve mustafa kemal atatürk’ün zaferleri, hedefleri, idealleri, başarıları amaçları bu uğurda canını feda eden insanların hazin öykülerini, kısaca ulan bir müslüman olarak , müslümanların ve türklerin şanlı tarihini okuyarak büyüdüm.
hz muhammed ve atatürk her açıdan birbirine benzeyen iki insan evladı.her ikisi de bir guruhun, bir ulusun çıkarları için çabaladılar.tek farkları birinin allaha daha yakın olması ve müslümalığı yaymasıdır.temel de aynı amaç ve aynı idealler için ter, kan dökmüş bu insanlar.
e şimdi neden atatürk ile hz muhammed’i mukayese etmeyelim ki ?
mukayeseden kasıt, biri birinden daha zeki, daha başarılı ya da daha önemli gibi salakça muhabetlerin içine girmeyeceğiz sanırım.burada önemli olan bu iki ulvi ve ulusal simgenin
farklılıkları.
ulan ne atatürk islamiyet için bir tehdit ne de islamiyet atatürk için.
ama nedendir bilinmez bu iki insanı mukayese ettiğimizde bazı tipler çıkıp elma ile armut diyebiliyor ve hatta bokunu çıkarıp bu durumu tehdit olarak algılayabiliyorlar.neden çünkü bu iki insan anot ve katot gibidir onların gözünde.
bu zihniyete göre ikisi de birbiri için tehditdir.biri selanikte doğmuş bir gavur, bir diğeri mekke’de doğmuş bir müslüman ama kazın ayağı öyle değil.biri islamiyeti yaymıştır, bir diğeri daha modern olmamız için islamiyetin bazı katı kurallarını rutuşlamıştır.biri hurmanı fakirlerle paylaş demiştir, bir diğeri bir ulusun gücü ekonomisinden gelir bu sebepten " turk ovun calis guven " demiştir.biri ille de şeriat kuralları demiş, bir diğeri demokrasi demiştir.biri hırsızlık yapanın elini kesin demiş, bir diğeri yasa, tüzük oluşturup hapis cezası uygundur demiştir.
bu gibi düşünceler sanırım yobazlığa giden yol da atılan kocaman bir adım olsa gerek.
hayat hikayeleri birbirine benzeyen iki farklı karakter.tabi ki mukayese edilecek, ve hatta eleştirilecekler. çünkü onlar insan...! aynen bizim gibi.
atatürk’e sempatisi olan din düşmanı, hz muhammed’e sempatisi olan rejim düşmanı olarak algılanır oldu soktuğumun ülkesinde.aman ha getirmeyin bu iki insanı yan yana, aman ha sakın mukayese etmeyin günah çünkü.aman ha solcu falan derler size, aman ha dinci derler yobaz derler maazallah.
kim ne derse desin yıllar önce bu çükü boşuna kestirmedim ben.
(bkz: it ürür kervan yürür)
gözlerimi açtım, parmağımı emdim, emeklemeye ve yürümeye başladım evet fizyolojik olarak büyüyor ve geli$iyordum.
dediler ki " evladım biz müslüman türküz " erkek olacaksın, dinimizce sünnet gereklilik, kestirmem dedim çükümü ve koşmaya başladım ama nafile, o küçücük ayaklarım, cılız bacaklarım dayanamadı bu amansız kovalamacaya ve yakalandım.
evet kestiler bamyamı acımadan. eteklerle gezdim, kan işedim günlerce,peki neden ? e müslümanız dediler eyvallah dedim.
bir gün babam elinde mavi bir önlük, cebinde beyaz bir yakalıkla çıka geldi. yüzünde bir tebessüm ve bir gurur ifadesi vardı. bu ne baba dedim " önlük evladım " dedi, okula gidecek, memlekete ve bizlere hayırlı bir adam olacaksın dedi.
sevinmiştim zira benden 1 yaş büyük komşumuzun kızı platonik aşkım " mualla " okula gidiyordu.artık onunla daha sık vakit geçirebilecektim ve artık kimse benimle alfabeyi bilmiyorum diye dalga geçemeyecekti.
her sabah kışla merasimilerin de olduğu üzere gencecik fidanlar, ruhunda kötülük olmayan, pırıl pırıl çehreye sahip cocuklar, şubat ayının soğuğunda ellerimiz üşüye üşüye topyekün, tek yürek ve tek ağızdan " korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak " diye bagırırdık.
zamanla gençliğe hitabeyi, türk ulusunun şanlı tarihini ve bu tarihi yazan mustafa kemal ve türk insanınlarını öğrendim.
evet artık türk olduğumu, soyumu, sopumu, nereden geldiğimizi ve ne fedakarlıklar, ne bedeller ile bu topraklarda güvenle nefes aldığımı öğrenmiştim.
bir taraftan elif, be, pe, te, se, cim sözcükleri dudaklarımdan dökülürken bir taraftan müslümanların şanlı tarihini, ilk kurulan müslüman ordusu ile bedir savaşında muşrikleri nasıl bozguna uğrattığımız ve ardından uhud savasinda uhud dağına konuşlanmış müslüman savaşçıların " hz muhammed "’in kelamını dinlemeyip, bir anlık heyecanları ya da stratejik hataları yüzünden nasıl bozguna uğratıldıklarını öğrenindim.
kurtuluş savası, çanakkale destanı, hendek savaşı, varna zaferi derken koca adam oldum.mualla da tasındı gitti zilli.
düşünüyorum bir türlü anlam veremiyorum.
ben müslüman bir türk’üm, ee atatürk’te müslüman bir türk peki hz muhammed ? müslümanın aga babası.
hz muhammed’in ve mustafa kemal atatürk’ün zaferleri, hedefleri, idealleri, başarıları amaçları bu uğurda canını feda eden insanların hazin öykülerini, kısaca ulan bir müslüman olarak , müslümanların ve türklerin şanlı tarihini okuyarak büyüdüm.
hz muhammed ve atatürk her açıdan birbirine benzeyen iki insan evladı.her ikisi de bir guruhun, bir ulusun çıkarları için çabaladılar.tek farkları birinin allaha daha yakın olması ve müslümalığı yaymasıdır.temel de aynı amaç ve aynı idealler için ter, kan dökmüş bu insanlar.
e şimdi neden atatürk ile hz muhammed’i mukayese etmeyelim ki ?
mukayeseden kasıt, biri birinden daha zeki, daha başarılı ya da daha önemli gibi salakça muhabetlerin içine girmeyeceğiz sanırım.burada önemli olan bu iki ulvi ve ulusal simgenin
farklılıkları.
ulan ne atatürk islamiyet için bir tehdit ne de islamiyet atatürk için.
ama nedendir bilinmez bu iki insanı mukayese ettiğimizde bazı tipler çıkıp elma ile armut diyebiliyor ve hatta bokunu çıkarıp bu durumu tehdit olarak algılayabiliyorlar.neden çünkü bu iki insan anot ve katot gibidir onların gözünde.
bu zihniyete göre ikisi de birbiri için tehditdir.biri selanikte doğmuş bir gavur, bir diğeri mekke’de doğmuş bir müslüman ama kazın ayağı öyle değil.biri islamiyeti yaymıştır, bir diğeri daha modern olmamız için islamiyetin bazı katı kurallarını rutuşlamıştır.biri hurmanı fakirlerle paylaş demiştir, bir diğeri bir ulusun gücü ekonomisinden gelir bu sebepten " turk ovun calis guven " demiştir.biri ille de şeriat kuralları demiş, bir diğeri demokrasi demiştir.biri hırsızlık yapanın elini kesin demiş, bir diğeri yasa, tüzük oluşturup hapis cezası uygundur demiştir.
bu gibi düşünceler sanırım yobazlığa giden yol da atılan kocaman bir adım olsa gerek.
hayat hikayeleri birbirine benzeyen iki farklı karakter.tabi ki mukayese edilecek, ve hatta eleştirilecekler. çünkü onlar insan...! aynen bizim gibi.
atatürk’e sempatisi olan din düşmanı, hz muhammed’e sempatisi olan rejim düşmanı olarak algılanır oldu soktuğumun ülkesinde.aman ha getirmeyin bu iki insanı yan yana, aman ha sakın mukayese etmeyin günah çünkü.aman ha solcu falan derler size, aman ha dinci derler yobaz derler maazallah.
kim ne derse desin yıllar önce bu çükü boşuna kestirmedim ben.
(bkz: it ürür kervan yürür)
bazı konularda çok sıkı bilgi sahibi olmak şartıyla gerzeklik olmaktan çıkabilecek bir tartışma konusudur. liderliklerini, askeri dehalarını ya da demokrasi anlayışlarını belki kıyaslayabilirsiniz. ama ortaya "biri şeriat kurallarına göre yaşadı, öteki kafirdi..." diye çıkarsanız, o zaman size gerzek az gelir, başka sıfat bulmak gerek...
kendisine cumhuriyet, milli irade, özgür düşünebilme, yaşayabilme ve egemenlik kazandırmış atatürk ü hala sindirememiş insaların ortaya çıkardığı bir durumdur. 70li yıllarda selametçiler abdulhamit ile kıyasladı 90larda fatih sultan mehmet ile 2000li yıllarda muhammed ile, bunun sonu nereye varıcak bilmiyorum. adamı hedef yapmak için said nursi sempatizanlarının oyunları bunlar. yeter artık bırakın kendisini dediklerini yapın veya yapmayın.
gerzeklikten öte tamamen gereksiz bir durumdur. böyle monoglara girmek, bence ortalıgı karıstırma arzusu ile yanıp tutusan insanların kendini bilmezliklerinden ileri gelmektedir.
ibneliğin dik alası bölücülük
hikaye çok benim cennet yurdum insanında....
zira şöyle bir hikayede verilecek, daha doğrusu verilemeyecek olan cevap gayet manalıdır.
bir kayıkla denizdesin;
kürek çekerken hz muhammed ile atatürkü denizin ortasında gördün
kayıkta da bir kişilik yerin var,
hangisini kayığa alırsın???
cevap:?+%=&!^&!%/?)!/?^+=)!)/?!&)! vb.
bu sorunun yıllar önce askeri lise sınavı mülakatlarında sorulduğunu duymuştum.ayrıca doğru olduğunu da düşünmüyorum.
ama inancı, yaşam tarzı veya kişiliği ne olursa olsun bunlar bölücülük kokan haraketlerdir.
(bkz: her standart türk çok pis gaza gelir)
(bkz: her standart türk akl ı selim sahibidir)
zira şöyle bir hikayede verilecek, daha doğrusu verilemeyecek olan cevap gayet manalıdır.
bir kayıkla denizdesin;
kürek çekerken hz muhammed ile atatürkü denizin ortasında gördün
kayıkta da bir kişilik yerin var,
hangisini kayığa alırsın???
cevap:?+%=&!^&!%/?)!/?^+=)!)/?!&)! vb.
bu sorunun yıllar önce askeri lise sınavı mülakatlarında sorulduğunu duymuştum.ayrıca doğru olduğunu da düşünmüyorum.
ama inancı, yaşam tarzı veya kişiliği ne olursa olsun bunlar bölücülük kokan haraketlerdir.
(bkz: her standart türk çok pis gaza gelir)
(bkz: her standart türk akl ı selim sahibidir)
yahu iki insanı karşılaştırmaktan daha normal ne var eğer iki zıt kavrammış gibi sunup birini sevmek babında bir fikir yurutulmuyorsa. ayrıca ataturk iyi bir sosyolog değildir muhammede nazaran, muhammed de ataturk kadar zeki değildir.
alaksız iki kavramı yan yana getiripte saçmalık çıkartan insanların çıkardığı aptalca bir karşılaştırma.
(bkz: yok boyle bir sey)
çocukken yapılır. okulda öğretilen iki tane büyük insan oldukları için acaba hangisi daha büyük diye düşünülür. çocuklukla beraber geçip gitmesi gerekir.
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?